Britanyalı üretici yeni otomobilinin dünyanın piste özel en iyi sürücü otomobili olacağını iddia ediyor.
McLaren, P1 GTR’ın ön gösterimi niteliğinde olan P1 GTR tasarım konseptinin üzerindeki örtüyü kaldırdı. Pebble Beach, California’da gösterimi yapılan tasarım konsepti P1 yol otomobilinin üzerinde yapılan birkaç değişiklik ile ortaya çıkmış.
BEYGİR GÜCÜ ARTTI
McLaren mühendisleri ilk olarak otomobilin ortasına konuşlandırılmış 3.8-litre çift turbo V8 motor ile elektrik motorunun kombine olarak elde ettiği 916 bg’lik gücü 1000 bg’ye çıkartmış. Bu güç artışının yanı sıra, sadece pistte kullanılabilen P1 GTR standart otomobile göre 80 mm daha geniş ön iz aralığı ve GT stili ön splitter’ıyla aerodinamik olarak daha verimli. Tasarım konsepti bu değişiklerin yanında farklı radyatör hava girişleri, tavan hava girişi, yarış odaklı alçaltılmış sürüş yüksekliği ve ön çamurlukların hemen ardından başlayarak otomobilin arka kısmına doğru devam eden ve otomobilin yere daha fazla basmasını sağlayan karbon fiber aerodinamik parça ile daha agresif ve yarışa uygun bir tasarıma sahip olmuş. Otomobilin arka kısmında ise hidrolik DRS sistemine sahip sabit kanat ve kanadın altında gövdenin ortasına yerleştirilmiş yüksek sıcaklığa dayanıklı demir, krom ve titanyum alaşımlı egzoz sistemi ve çift egzoz çıkışı yer alıyor. Motor sporları için özel olarak üretilmiş 19 inçlik alaşım jantlar ise P1 GTR’ın pist odaklılığını dışa vuruyor.
P1'İN ÜRETİMİ SONLANDIKTAN SONRA BAŞLANACAK
McLaren Özel Operasyonlar tarafından geliştirilen ve üretilen McLaren P1 GTR’ın üretimine önümüzdeki yıl standart P1’in üretimi sonlandıktan hemen sonra başlanacak. Sadece şu anki P1 sahiplerine özel olarak sunulacak olan otomobilin henüz kaç adet üretileceği belli değil, ancak fiyatın 1.98 milyon sterlin olacağı söyleniyor.
30 Eylül 2014 Salı
29 Eylül 2014 Pazartesi
Özel seri Tiguan satışa sunuldu
Volkswagen, kompakt SUV modeli Tiguan için geliştirdiği özel Cup serisini satışa sundu.
Volkswagen’in açıklamasına göre, farklı iç ve dış tasarımı ve özel logosu bulunan Tiguan CUP'ta 18 inç New York Alüminyum alaşımlı jantlar, Panaromik açılır tavan, Bi-Xenon farlar ve LED stop lambaları gibi birçok ekipman standart olarak sunuluyor. Tiguan Cup, sabit kur fırsatıyla alınabiliyor.
MOTOR SEÇENEKLERİ
Yüksek ekipman seviyesine ve avantajlı fiyatlara sahip olan Tiguan CUP, 1,4 TSI 122 PS BMT Manuel ve 1,4 TSI 160 PS BMT DSG motor seçenekleriyle tercih edilebiliyor.
Tiguan CUP, ilk etapta farklı dış tasarımıyla dikkati çekerken, en çok tercih edilen Sport&Style donanımından farklı olarak Tiguan CUP serisinde, R-Line arka spoyler, LED stop lambaları ve Bi-Xenon farlar sunuluyor. Tiguan CUP ön çamurluklarda yer alan krom amblemlerle ve özel marşpiye kaplamalarıyla da öne çıkıyor.
Tiguan CUP’ta Panaromik açılır cam tavan ve Bluetooth Audio özellikli mobil telefon hazırlığı da yer alıyor.
Volkswagen’in açıklamasına göre, farklı iç ve dış tasarımı ve özel logosu bulunan Tiguan CUP'ta 18 inç New York Alüminyum alaşımlı jantlar, Panaromik açılır tavan, Bi-Xenon farlar ve LED stop lambaları gibi birçok ekipman standart olarak sunuluyor. Tiguan Cup, sabit kur fırsatıyla alınabiliyor.
MOTOR SEÇENEKLERİ
Yüksek ekipman seviyesine ve avantajlı fiyatlara sahip olan Tiguan CUP, 1,4 TSI 122 PS BMT Manuel ve 1,4 TSI 160 PS BMT DSG motor seçenekleriyle tercih edilebiliyor.
Tiguan CUP, ilk etapta farklı dış tasarımıyla dikkati çekerken, en çok tercih edilen Sport&Style donanımından farklı olarak Tiguan CUP serisinde, R-Line arka spoyler, LED stop lambaları ve Bi-Xenon farlar sunuluyor. Tiguan CUP ön çamurluklarda yer alan krom amblemlerle ve özel marşpiye kaplamalarıyla da öne çıkıyor.
Tiguan CUP’ta Panaromik açılır cam tavan ve Bluetooth Audio özellikli mobil telefon hazırlığı da yer alıyor.
28 Eylül 2014 Pazar
Lada küllerinden doğuyor
Renault-Nissan yönetimine giren Rus Lada, tümüyle yenilediği modellerini Türkiye’de de satışa sunmayı planlıyor.
Türk tüketiciler 1990’lı yıllarda pazarda fırtına gibi esip, satış listelerinin zirvesine oturan iki markayı Rus Lada ve Çek Skoda’yı çok iyi hatırlar. Uygun fiyatları ve tutumlu motorlarıyla satış rekoru kıran Lada Samara ile Skoda Favorit modelleri hâlâ yollarımızda dolaşmaya devam ediyor. VW çatısı altına giren Skoda, kabuk değiştirip gerek teknoloji gerekse tasarım olarak Avrupa’nın güçlü markaları arasındaki yerini alırken, değişime ayak uyduramayan Lada, uzun bir kış uykusuna yattı. Ancak, artık uyuyan Rus devi kısa süre sonra tekrar uyanmak üzere.
FRANSIZLAR DİREKSİYONA GEÇTİ
Rusya’nın en büyük üreticisi, Lada markasının sahibi AvtoVAZ ile işbirliğine giren Renault-Nissan ittifakı, geçtiğimiz günlerde şirketin yüzde 50.1 hissesini 742 milyon dolar ödeyerek satın alınca markanın kaderi değişti. Şirketin direksiyonuna geçen ittifak, uzun süredir devam ettiği teknoloji transferini daha da hızlandırdı. 400 milyon euro ekstra yatırım yapılan Rusya Togliatti'deki fabrikaya dünyanın en büyük üretim tesislerinden birini dönüştü. Bu fabrikada üç markanın ortaklığıyla yılda 1.6 milyon adet araç üretilmesi planlanıyor.
RUSYA'DA OTOYA TALEP YÜKSEK
Rusya, kişi başına düşen araç sayısı bakımından, ülkemiz gibi Avrupa’nın talebi en yüksek pazarı. Batı Avrupa’da 1000 kişiye düşen otomobil sayısı 613’ken bu rakam Türkiye’de 151, Rusya’da ise 260. Araç satışlarındaki yükselişe bakıldığında da şu anda yılda 3 milyon aracın satıldığı Rusya pazarının 2017’ye kadar her yıl ortalama yüzde 3 büyümesi öngörülüyor. Kısa bir süre içinde Avrupa’nın en büyük araç pazarı olması beklenen Rusya’da otomobil üretim kapasitesi de yıllık 3 milyon adede ulaştı.
5 BİN DOLARDAN BAŞLIYOR
Rusya’nın en büyük otomobil üretici AvtoVAZ ile ortakları Renault ve Nissan geçen yıl 890 bin 433 araç satışı gerçekleştirdi. Şirketin 15 farklı modelde ürettiği Lada markalı araçların Rusya fiyatları 5 bin dolardan başlıyor. Rusya'da Volkswagen’in 315 bin 937 araç sattı.
Türk tüketiciler 1990’lı yıllarda pazarda fırtına gibi esip, satış listelerinin zirvesine oturan iki markayı Rus Lada ve Çek Skoda’yı çok iyi hatırlar. Uygun fiyatları ve tutumlu motorlarıyla satış rekoru kıran Lada Samara ile Skoda Favorit modelleri hâlâ yollarımızda dolaşmaya devam ediyor. VW çatısı altına giren Skoda, kabuk değiştirip gerek teknoloji gerekse tasarım olarak Avrupa’nın güçlü markaları arasındaki yerini alırken, değişime ayak uyduramayan Lada, uzun bir kış uykusuna yattı. Ancak, artık uyuyan Rus devi kısa süre sonra tekrar uyanmak üzere.
FRANSIZLAR DİREKSİYONA GEÇTİ
Rusya’nın en büyük üreticisi, Lada markasının sahibi AvtoVAZ ile işbirliğine giren Renault-Nissan ittifakı, geçtiğimiz günlerde şirketin yüzde 50.1 hissesini 742 milyon dolar ödeyerek satın alınca markanın kaderi değişti. Şirketin direksiyonuna geçen ittifak, uzun süredir devam ettiği teknoloji transferini daha da hızlandırdı. 400 milyon euro ekstra yatırım yapılan Rusya Togliatti'deki fabrikaya dünyanın en büyük üretim tesislerinden birini dönüştü. Bu fabrikada üç markanın ortaklığıyla yılda 1.6 milyon adet araç üretilmesi planlanıyor.
RUSYA'DA OTOYA TALEP YÜKSEK
Rusya, kişi başına düşen araç sayısı bakımından, ülkemiz gibi Avrupa’nın talebi en yüksek pazarı. Batı Avrupa’da 1000 kişiye düşen otomobil sayısı 613’ken bu rakam Türkiye’de 151, Rusya’da ise 260. Araç satışlarındaki yükselişe bakıldığında da şu anda yılda 3 milyon aracın satıldığı Rusya pazarının 2017’ye kadar her yıl ortalama yüzde 3 büyümesi öngörülüyor. Kısa bir süre içinde Avrupa’nın en büyük araç pazarı olması beklenen Rusya’da otomobil üretim kapasitesi de yıllık 3 milyon adede ulaştı.
5 BİN DOLARDAN BAŞLIYOR
Rusya’nın en büyük otomobil üretici AvtoVAZ ile ortakları Renault ve Nissan geçen yıl 890 bin 433 araç satışı gerçekleştirdi. Şirketin 15 farklı modelde ürettiği Lada markalı araçların Rusya fiyatları 5 bin dolardan başlıyor. Rusya'da Volkswagen’in 315 bin 937 araç sattı.
27 Eylül 2014 Cumartesi
Trafik sıkışıksa bırakın Audi kullansın
Audi, trafik sıkıştığında aracın kendi kendine yol almasını sağlayan Audi Congestion Pilot sistemini ABD’deki bir otoyolda başarıyla test etti.
Audi, ABD’nin Florida Eyaleti’ndeki bir otoyolda başarıyla test ettiği yeni bir sistem ile sürücüsüz otomobil çalışmalarına bir adım daha yaklaştı. Çok yakında seri üretim Audi’lerde kullanılacak olan Congestion Pilot (trafik sıkışıklığı pilotu) sistemi, trafiğin saatte 60 kilometre veya daha düşük bir hızda ilerlediği anlarda devreye giriyor.
Sistem devreye girdiğinde, sürücüye gerek kalmadan araç hem kendi durumunu hem de diğer araçların durumunu sensörler yardımıyla takip ediyor. Hızlanmayı ve frenlemeyi de kendisi ayarlıyor. Bu süreç boyunca, rotasını da kendisi belirliyor. Trafik sıkışıklığı sona erdiğinde veya otoyolun sonuna gelindiğinde ise kontrol otomatikman yine sürücüye geçiyor. Herhangi bir nedenle sürücü kontrolü ele almadığında ise, araç kendiliğinden duruyor.
AUDİ İLK MARKA OLDU
Florida’da sürücüsüz otomobil teknolojisinin test edilmesi için özel olarak inşa edilen Lee Roy Otoyolu’nda, bir A7 Sportback ile test edilen Congestion Pilot Sistemi, mühendislerden tam not aldı. Audi bu testle, sürücüsüz araç teknolojisi halka açık bir otoyolda deneyen ilk otomotiv markası da oldu. A7 Sportback, üzerindeki 22 sensör ve bir lazer scanner yardımıyla belirlenen rotayı başarıyla tamamladı.
Audi, ABD’nin Florida Eyaleti’ndeki bir otoyolda başarıyla test ettiği yeni bir sistem ile sürücüsüz otomobil çalışmalarına bir adım daha yaklaştı. Çok yakında seri üretim Audi’lerde kullanılacak olan Congestion Pilot (trafik sıkışıklığı pilotu) sistemi, trafiğin saatte 60 kilometre veya daha düşük bir hızda ilerlediği anlarda devreye giriyor.
Sistem devreye girdiğinde, sürücüye gerek kalmadan araç hem kendi durumunu hem de diğer araçların durumunu sensörler yardımıyla takip ediyor. Hızlanmayı ve frenlemeyi de kendisi ayarlıyor. Bu süreç boyunca, rotasını da kendisi belirliyor. Trafik sıkışıklığı sona erdiğinde veya otoyolun sonuna gelindiğinde ise kontrol otomatikman yine sürücüye geçiyor. Herhangi bir nedenle sürücü kontrolü ele almadığında ise, araç kendiliğinden duruyor.
AUDİ İLK MARKA OLDU
Florida’da sürücüsüz otomobil teknolojisinin test edilmesi için özel olarak inşa edilen Lee Roy Otoyolu’nda, bir A7 Sportback ile test edilen Congestion Pilot Sistemi, mühendislerden tam not aldı. Audi bu testle, sürücüsüz araç teknolojisi halka açık bir otoyolda deneyen ilk otomotiv markası da oldu. A7 Sportback, üzerindeki 22 sensör ve bir lazer scanner yardımıyla belirlenen rotayı başarıyla tamamladı.
26 Eylül 2014 Cuma
Yeni Fabia'nın fotoğraf ve detayları ortaya çıktı
Ekim ayında Paris’te tanıtılacak olan otomobil köşeli hatları ve yeni motorları ile dikkat çekiyor.
Skoda tamamen yenilediği Fabia modelinin ilk fotoğraflarını internet üzerinden yayınladı. Volkswagen’in makyajlı Polo modeline de ev sahipliği yapan PQ26 platformu üzerinde yer alan otomobil selefine göre 65 kg hafifleyerek bir tonun hemen altında 980 kg’lık boş ağırlığa sahip olmuş. Yeni platform Fabia’nın yerine geçtiği modele göre 90 mm daha geniş ve 30 mm daha alçak olmasına yardımcı olurken otomobilin bagaj hacmi de 15 litre artarak 330 litreye ulaşmış.
Çek üreticinin yeni otomobili markanın yenilenen diğer modellerinde de karşımıza çıkan yeni nesil ızgara ve farlarıyla daha sportif bir görünüme kavuşurken, otomobilin arka kısmında markanın diğer modellerinde olduğu gibi dörtgen stoplara yer verilmiş.
Yeni Fabia’nın kaputunun altında ise Volkswagen Polo’nun kaputunun altında da yer alan Euro-6 normlarını karşılayan üç ve dört silindirli motorlar bulunuyor. Benzinli motor seçenekleri 60 bg’lik 1-litre üç silindirli atmosferik ve 110 bg’lik 1.2-litre dört silindirli TSI motorlar olarak karşımıza çıkarken, 1.4-litre TDI motorun 75 bg ve 105 bg’lik versiyonları dizel motor seçeneklerini oluşturuyor. 2015 yılının sonlarına doğru dizel seçeneklerin 75 bg’lik 1.4-litre TDI motor seçeneği ile genişleyeceği söyleniyor.
Skoda tamamen yenilediği Fabia modelinin ilk fotoğraflarını internet üzerinden yayınladı. Volkswagen’in makyajlı Polo modeline de ev sahipliği yapan PQ26 platformu üzerinde yer alan otomobil selefine göre 65 kg hafifleyerek bir tonun hemen altında 980 kg’lık boş ağırlığa sahip olmuş. Yeni platform Fabia’nın yerine geçtiği modele göre 90 mm daha geniş ve 30 mm daha alçak olmasına yardımcı olurken otomobilin bagaj hacmi de 15 litre artarak 330 litreye ulaşmış.
Çek üreticinin yeni otomobili markanın yenilenen diğer modellerinde de karşımıza çıkan yeni nesil ızgara ve farlarıyla daha sportif bir görünüme kavuşurken, otomobilin arka kısmında markanın diğer modellerinde olduğu gibi dörtgen stoplara yer verilmiş.
Yeni Fabia’nın kaputunun altında ise Volkswagen Polo’nun kaputunun altında da yer alan Euro-6 normlarını karşılayan üç ve dört silindirli motorlar bulunuyor. Benzinli motor seçenekleri 60 bg’lik 1-litre üç silindirli atmosferik ve 110 bg’lik 1.2-litre dört silindirli TSI motorlar olarak karşımıza çıkarken, 1.4-litre TDI motorun 75 bg ve 105 bg’lik versiyonları dizel motor seçeneklerini oluşturuyor. 2015 yılının sonlarına doğru dizel seçeneklerin 75 bg’lik 1.4-litre TDI motor seçeneği ile genişleyeceği söyleniyor.
25 Eylül 2014 Perşembe
Peugeot ile engel tanımayacaksınız
Peugeot, engelliler için geliştirilen özel aparatları yetkili servislerinde araçların garantisini bozmadan monte ediyor.
Ülkemizde engellilerin otomobil sahibi olmasını kolaylaştırmak için ÖTV indirimi gibi önemli bir avantaj sunuluyor. Ancak aracı satın aldıktan sonra ortaya daha büyük sorunlar çıkıyor. Engelli sürücüler araç kullanması için hazırlanan özel aparatlar araç üzerine sonradan monte ediliyor. Farklı yerlerde, çoğu kez aracın modeline göre tam uyumlu olmadığı için takılan aparatlar sorun çıkartıyor. Peugeot bu sorunu çözmek için “Peugeot ile Engelsiz Yaşam” projesi kapsamında Peugeot “Engelsiz Ürün Gamı”nı pazara sunuyor.
Program kapsamında araç satın almak isteyen engelli müşterilere Peugeot Fransa onaylı özel sürüş aparatları tavsiye ediliyor. Ayrıca tekerlekli sandalye taşımak üzere dönüştürülmüş Partner Tepee araçlar, 62 bin TL'den başlayan fiyatlarla sunuluyor. Müşteriler, “Engelliler ile Doğru İletişim” eğitimi almış olan personel tarafından karşılanıp, ÖTV indirimleri ve doğru araç aparat seçimi hakkında bilgilendirme yapılıyor.
Hangi aparatlar takılıyor?
Elektronik Sol Gaz Pedalı, Direksiyon topuz aparatı, Twist Grip (Her iki bacağını da kullanamayan engelli sürücüler için sunuluyor). Radyal Gaz Kolu: (Bacaklarını kullanamayan engelli sürücüler için özel olarak geliştirilen sistem, kontrollere izin veriyor). Manuel Fren Kolu: Bacaklarını kullanmayan engelli sürücüler için direksiyonun sağına veya soluna yerleştiriliyor) .
Ülkemizde engellilerin otomobil sahibi olmasını kolaylaştırmak için ÖTV indirimi gibi önemli bir avantaj sunuluyor. Ancak aracı satın aldıktan sonra ortaya daha büyük sorunlar çıkıyor. Engelli sürücüler araç kullanması için hazırlanan özel aparatlar araç üzerine sonradan monte ediliyor. Farklı yerlerde, çoğu kez aracın modeline göre tam uyumlu olmadığı için takılan aparatlar sorun çıkartıyor. Peugeot bu sorunu çözmek için “Peugeot ile Engelsiz Yaşam” projesi kapsamında Peugeot “Engelsiz Ürün Gamı”nı pazara sunuyor.
Program kapsamında araç satın almak isteyen engelli müşterilere Peugeot Fransa onaylı özel sürüş aparatları tavsiye ediliyor. Ayrıca tekerlekli sandalye taşımak üzere dönüştürülmüş Partner Tepee araçlar, 62 bin TL'den başlayan fiyatlarla sunuluyor. Müşteriler, “Engelliler ile Doğru İletişim” eğitimi almış olan personel tarafından karşılanıp, ÖTV indirimleri ve doğru araç aparat seçimi hakkında bilgilendirme yapılıyor.
Hangi aparatlar takılıyor?
Elektronik Sol Gaz Pedalı, Direksiyon topuz aparatı, Twist Grip (Her iki bacağını da kullanamayan engelli sürücüler için sunuluyor). Radyal Gaz Kolu: (Bacaklarını kullanamayan engelli sürücüler için özel olarak geliştirilen sistem, kontrollere izin veriyor). Manuel Fren Kolu: Bacaklarını kullanmayan engelli sürücüler için direksiyonun sağına veya soluna yerleştiriliyor) .
24 Eylül 2014 Çarşamba
İşte X5’in zırhlı versiyonu Security Plus
450 HP'lik V8 benzinli bir motorun yer aldığı bu zırhlı modelde şasi, elektronik kontrol sistemleri ve frenler elden geçirilmiş.
Bundan bir yıl önce Frankfurt Otomobil Fuarı'nda sergilenen modelin yol versiyonu gün yüzüne çıktı. Önümüzdeki hafta Moskova Otomobil Fuarı'nda dünya prömiyeri yapılacak model, F15 kasa kodunda üretilen ilk zırhlı X5 olma özelliği taşıyor.
Dünyanın en popüler hücum tüfeklerinden olan AK-47 ile test edilen otomobil oldukça iyi verilere imza attı. Konuyla ilgili BMW, bu SUV'un VR6 balistik koruma standartlarını karşıladığı aynı zamanda BMW 7 Serisi High Security modelinde olduğu gibi VR7 balistik koruma sunduğunu belirtti.
450 HP'lik V8 benzinli bir motorun yer aldığı bu zırhlı modelde şasi, elektronik kontrol sistemleri ve frenler elden geçirilmiş.
Bundan bir yıl önce Frankfurt Otomobil Fuarı'nda sergilenen modelin yol versiyonu gün yüzüne çıktı. Önümüzdeki hafta Moskova Otomobil Fuarı'nda dünya prömiyeri yapılacak model, F15 kasa kodunda üretilen ilk zırhlı X5 olma özelliği taşıyor.
Dünyanın en popüler hücum tüfeklerinden olan AK-47 ile test edilen otomobil oldukça iyi verilere imza attı. Konuyla ilgili BMW, bu SUV'un VR6 balistik koruma standartlarını karşıladığı aynı zamanda BMW 7 Serisi High Security modelinde olduğu gibi VR7 balistik koruma sunduğunu belirtti.
450 HP'lik V8 benzinli bir motorun yer aldığı bu zırhlı modelde şasi, elektronik kontrol sistemleri ve frenler elden geçirilmiş.
23 Eylül 2014 Salı
Türkiye'de en çok tercih edilen araç rengi: Beyaz
TÜİK'in yaptığı araştırmaya göre; Türkiye'de en çok beyaz renkli araç tercih ediliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın Haziran ayına ilişkin motorlu kara taşıtları istatistiklerini açıkladı.
EN ÇOK BEYAZ RENGİ TERCİH EDİLİYOR
Otomobil satın alanların tercihi "beyaz" oldu. 2014 yılının Ocak-Haziran döneminde trafiğe kaydı yapılan 267 bin 68 adet otomobilin yüzde 62.7'sini beyaz, yüzde 17.3'ünü gri, yüzde 9.6'sını siyah ve yüzde 4.5'ini kırmızı iken yüzde 5.8'ini ise diğer renkler oluşturdu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın Haziran ayına ilişkin motorlu kara taşıtları istatistiklerini açıkladı.
EN ÇOK BEYAZ RENGİ TERCİH EDİLİYOR
Otomobil satın alanların tercihi "beyaz" oldu. 2014 yılının Ocak-Haziran döneminde trafiğe kaydı yapılan 267 bin 68 adet otomobilin yüzde 62.7'sini beyaz, yüzde 17.3'ünü gri, yüzde 9.6'sını siyah ve yüzde 4.5'ini kırmızı iken yüzde 5.8'ini ise diğer renkler oluşturdu.
22 Eylül 2014 Pazartesi
Volvo’ya üç silindirli geliyor
İsveçli üretici Volvo 2016 yılının ilk aylarında yeni üç silindirli benzinli motorunu tanıtacağını açıkladı.
Volvo Car Group Güç Üniteleri Mühendisliği Başkan Yardımcısı Derek Crabb, İsveçli markanın yeni motorunun 2016 yılında geleceğini açıkladı. Her iki yılda bir Drive-E teknolojisi motor yelpazesini arttırmayı planladıklarını dile getiren Crabb, 2016 yılının başında üç litrelik 1.5 litre benzinli motoru tanıtacaklarını açıkladı. Bu motorun Volvo V60 ve S60 modellerinde yer alacağını ve ilerleyen zamanda da kompakt SUV modellerinde kullanılacağını söyledi. Bu ünite aynı zamanda Volvo'nun gelecekteki hibrid modellerin de çatısını oluşturacak.
'XC MODELLERİNDE YER VERİLMESİ İMKANSIZ''
"Bu motorun S60'a kadar olan tüm modellerimizde kullanılacağını düşünüyorum. XC modellerinde ise yeri verilmesi şu an için imkansız." Açıklamasında bulunan Crabb, dört silindirli Drive-E teknolojisine sahip motor yelpazesini de arttırmayı amaçladıklarını söyledi.
Volvo Car Group Güç Üniteleri Mühendisliği Başkan Yardımcısı Derek Crabb, İsveçli markanın yeni motorunun 2016 yılında geleceğini açıkladı. Her iki yılda bir Drive-E teknolojisi motor yelpazesini arttırmayı planladıklarını dile getiren Crabb, 2016 yılının başında üç litrelik 1.5 litre benzinli motoru tanıtacaklarını açıkladı. Bu motorun Volvo V60 ve S60 modellerinde yer alacağını ve ilerleyen zamanda da kompakt SUV modellerinde kullanılacağını söyledi. Bu ünite aynı zamanda Volvo'nun gelecekteki hibrid modellerin de çatısını oluşturacak.
'XC MODELLERİNDE YER VERİLMESİ İMKANSIZ''
"Bu motorun S60'a kadar olan tüm modellerimizde kullanılacağını düşünüyorum. XC modellerinde ise yeri verilmesi şu an için imkansız." Açıklamasında bulunan Crabb, dört silindirli Drive-E teknolojisine sahip motor yelpazesini de arttırmayı amaçladıklarını söyledi.
21 Eylül 2014 Pazar
Yeni Infiniti'yi Vettel test etti
Infiniti’nin süper sedan modeli Q50 Eau Rouge, Belçika’daki dünyaca ünlü 'Spa-Francochamps' isimli yüksek hız etaplı piste Sebastian Vettel ile çıktı.
Konseptin adını aldığı ünlü "Eau Rouge" isimli efsanevi virajdan başarı ile geçen Q50 Eau Rouge'un zorlu yollardaki üstün performansı da kanıtlanmış oldu.
MÜCADELECİ Q50
Infiniti'nin motor sporlarının zirvesindeki rekabetten doğan konsept modeli Q50 Eau Rouge "Chasing the Edge" adı verilen zorlu yarışta test edildi. Infiniti Performans Direktörü ve Infiniti Red Bull Racing ile dört kez Formula1 Dünya Pilotlar Şampiyonu olan Sebastian Vettel'in kokpitinde oturduğu Q50 Eau Rouge modeli, yoğun yağışa rağmen mücadele dolu geçen sürüşü başarıyla tamamladı.
Infiniti Red Bull Racing Formula 1 aracının tasarım izlerini taşıyan Q50 Eau Rouge'un gövdesinin altında; 3,8 litrelik, 560 beygir gücünde aluminyum gövdeli twin turbo 6 silindirli motor bulunuyor. Eau Rouge, 600 Nm'lik torkunu asfalta dört çeker sistemle aktarıyor. Infiniti Q50 Eau Rouge'un üretime geçmesi ise halen değerlendirme aşamasında.
Konseptin adını aldığı ünlü "Eau Rouge" isimli efsanevi virajdan başarı ile geçen Q50 Eau Rouge'un zorlu yollardaki üstün performansı da kanıtlanmış oldu.
MÜCADELECİ Q50
Infiniti'nin motor sporlarının zirvesindeki rekabetten doğan konsept modeli Q50 Eau Rouge "Chasing the Edge" adı verilen zorlu yarışta test edildi. Infiniti Performans Direktörü ve Infiniti Red Bull Racing ile dört kez Formula1 Dünya Pilotlar Şampiyonu olan Sebastian Vettel'in kokpitinde oturduğu Q50 Eau Rouge modeli, yoğun yağışa rağmen mücadele dolu geçen sürüşü başarıyla tamamladı.
Infiniti Red Bull Racing Formula 1 aracının tasarım izlerini taşıyan Q50 Eau Rouge'un gövdesinin altında; 3,8 litrelik, 560 beygir gücünde aluminyum gövdeli twin turbo 6 silindirli motor bulunuyor. Eau Rouge, 600 Nm'lik torkunu asfalta dört çeker sistemle aktarıyor. Infiniti Q50 Eau Rouge'un üretime geçmesi ise halen değerlendirme aşamasında.
20 Eylül 2014 Cumartesi
Hyundai'nin yeni modelinin adı Aslan
Hyundai, birçok markaya rakip olmak için ürettiği yeni sedan marka otomobiline Türkçe bir isim verdi.
Hyundai, yeni sedan otomobilinin markasının 'Aslan' olduğunu kamuoyuyla paylaştı.
Mayıs ayında uluslar arası Busan Motor Show'da 'AG' adıyla tanıtılan yeni Hyundai, Kore'de yılın yarısında showroomlarda yerini alacak. Aslan'ın Kore'deki satış fiyatı 40 bin dolardan başlıyor. Aracın 3 litreden 3.3 litreye kadar farklı versiyonları olacak.
Aslan'ın ismi dahil tüm aşamasının tüketici taleplerine ve market araştırmalarına göre dizayn edildiğini söyleyen Hyundai yetkilileri, Aslan'ın otomobil üreticileri için yeni bir pazar yaratmasını bekliyor.
GENESIS'DEN DAHA KÜÇÜK OLACAK
4.96 metre uzunluğundaki Aslan, Hyundai'nin 4.91 metrelik Grandeur marka otomobilinden daha büyük, 4.99 metrelik lüks sedan markası Genesis'den daha küçük olacak. Ancak Aslan, konforlu iç hacmi özelliği ile diğer modellere fark atacağı belirtiliyor.
Geçen Kore'de ithal otomobil satışları lüks sedan markaların liderliğinde yüzde 26 artarak 112.375 adede ulaştı.
2013'te Kore'de en fazla satılan lüks sedan marka 6.700 adet ile 520d BMW oldu. Audi A6 modeliyle 6.100 adetlik satış rakamına ulaşırken Mercedes E sınıfı 5.980 adet satıldı.
Hyundai, yeni sedan otomobilinin markasının 'Aslan' olduğunu kamuoyuyla paylaştı.
Mayıs ayında uluslar arası Busan Motor Show'da 'AG' adıyla tanıtılan yeni Hyundai, Kore'de yılın yarısında showroomlarda yerini alacak. Aslan'ın Kore'deki satış fiyatı 40 bin dolardan başlıyor. Aracın 3 litreden 3.3 litreye kadar farklı versiyonları olacak.
Aslan'ın ismi dahil tüm aşamasının tüketici taleplerine ve market araştırmalarına göre dizayn edildiğini söyleyen Hyundai yetkilileri, Aslan'ın otomobil üreticileri için yeni bir pazar yaratmasını bekliyor.
GENESIS'DEN DAHA KÜÇÜK OLACAK
4.96 metre uzunluğundaki Aslan, Hyundai'nin 4.91 metrelik Grandeur marka otomobilinden daha büyük, 4.99 metrelik lüks sedan markası Genesis'den daha küçük olacak. Ancak Aslan, konforlu iç hacmi özelliği ile diğer modellere fark atacağı belirtiliyor.
Geçen Kore'de ithal otomobil satışları lüks sedan markaların liderliğinde yüzde 26 artarak 112.375 adede ulaştı.
2013'te Kore'de en fazla satılan lüks sedan marka 6.700 adet ile 520d BMW oldu. Audi A6 modeliyle 6.100 adetlik satış rakamına ulaşırken Mercedes E sınıfı 5.980 adet satıldı.
19 Eylül 2014 Cuma
Hem karada hem suda giden araç Quadski
Hem karada hem suda gidebilen araç yapıldığına göre, şimdi de sıra uçabilen araçlara gelmedi mi?
2006 yılından bu yana sadece prototip olarak mecvut olan Quadski sonunda piyasada bulunabilir bir ürün haline geldi. Karada normal bir 4 çeker otomobil gibi ilerleyen yüzergezer araç, su içerisine girdiği anda 5 saniye içerisinde tekerleklerini içeri çekerek Jet Ski benzeri bir yapıya bürünüyor. Geçtiğimiz günlerde Detroit'te gerçekleşen bir basın toplantısında GIBBS'in kurucusu Alan Gibbs ve şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Neil Jenkins önümüzdeki aydan itibaren Quadski'nin 40.000$ fiyatla piyasaya sürüleceğini duyurdu.
590 KG 57 LT'LİK YAKIT DEPOLU
Quadski, 590 kilogram ağırlığa ve 57 litrelik yakıt deposuna sahip olup, 175 beygir gücü üretebilen 4 silindirli su soğutmalı, elektronik yakıt enjeksiyonu ve kuru karter yağlama gibi özellikleri bulunan BMW motorsikletlerinde kullanılan motora sahiptir.
Araba modundan Jet-Ski moduna geçmek için suya indiği anda tekerleklerini içeri çekip jet tahrik sistemini etkinleştirmek için tek bir düğmeye basmanın yeterli olduğu aracımız, su ve kara üzerinde hemen hemen aynı ilerleme hızına sahip olup, saatte yaklaşık 72 km hızla yol alabilmektedir. Sudan karaya geçerken de yine aynı düğmeyle eski haline dönmesi mümkün olan araç, su-kara ayrımı olmaksızın özgürce seyahat imkanı sunuyor.
2006 yılından bu yana sadece prototip olarak mecvut olan Quadski sonunda piyasada bulunabilir bir ürün haline geldi. Karada normal bir 4 çeker otomobil gibi ilerleyen yüzergezer araç, su içerisine girdiği anda 5 saniye içerisinde tekerleklerini içeri çekerek Jet Ski benzeri bir yapıya bürünüyor. Geçtiğimiz günlerde Detroit'te gerçekleşen bir basın toplantısında GIBBS'in kurucusu Alan Gibbs ve şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Neil Jenkins önümüzdeki aydan itibaren Quadski'nin 40.000$ fiyatla piyasaya sürüleceğini duyurdu.
590 KG 57 LT'LİK YAKIT DEPOLU
Quadski, 590 kilogram ağırlığa ve 57 litrelik yakıt deposuna sahip olup, 175 beygir gücü üretebilen 4 silindirli su soğutmalı, elektronik yakıt enjeksiyonu ve kuru karter yağlama gibi özellikleri bulunan BMW motorsikletlerinde kullanılan motora sahiptir.
Araba modundan Jet-Ski moduna geçmek için suya indiği anda tekerleklerini içeri çekip jet tahrik sistemini etkinleştirmek için tek bir düğmeye basmanın yeterli olduğu aracımız, su ve kara üzerinde hemen hemen aynı ilerleme hızına sahip olup, saatte yaklaşık 72 km hızla yol alabilmektedir. Sudan karaya geçerken de yine aynı düğmeyle eski haline dönmesi mümkün olan araç, su-kara ayrımı olmaksızın özgürce seyahat imkanı sunuyor.
18 Eylül 2014 Perşembe
Volvo'dan büyük güvenlik atağı
Volvo modellerinde kullanılması planlanan bu yeni AstaZero güvenlik sistemi sayesinde, önemli yaralanmaların hatta hayat kayıplarının önüne geçilmesi planlanıyor.
Güvenlik sistemleriyle dikkat çeken markaların başında gelen İsveçli üretici Volvo, yine önemli bir güvenlik sistemiyle geliyor. Öyle ki yeni Volvo modellerinde yer alacak bu sistem sayesinde, ölümler ve önemli yaralanmaların önüne geçilecek. Gerçek yol koşullarında robotlar ile test edilen bu sistem, önünüze çıkacak her hangi bir nesneyi anında fark edebiliyor. Yolda başınıza gelebilecek tüm trafik senaryolarının denendiği bu sistem hala geliştirme aşamasında olmasına rağmen, gelecekteki güvenlik sistemleri için bir kapı açması bekleniyor.
NESNELERİ AYIRT EDİYOR
Sistem, nesneleri birer birer ayırt edebilme özelliğine de sahip. Örneğin; aniden yolunuza çıkan yaşlı bir kadın, geyik, motosiklet, bisiklet veya bir başka otomobil... AstraZero'nun bu güvenlik sistemi aynı zamanda hem şehir hem de şehir dışı alanlarda test ediliyor.
Güvenlik sistemleriyle dikkat çeken markaların başında gelen İsveçli üretici Volvo, yine önemli bir güvenlik sistemiyle geliyor. Öyle ki yeni Volvo modellerinde yer alacak bu sistem sayesinde, ölümler ve önemli yaralanmaların önüne geçilecek. Gerçek yol koşullarında robotlar ile test edilen bu sistem, önünüze çıkacak her hangi bir nesneyi anında fark edebiliyor. Yolda başınıza gelebilecek tüm trafik senaryolarının denendiği bu sistem hala geliştirme aşamasında olmasına rağmen, gelecekteki güvenlik sistemleri için bir kapı açması bekleniyor.
NESNELERİ AYIRT EDİYOR
Sistem, nesneleri birer birer ayırt edebilme özelliğine de sahip. Örneğin; aniden yolunuza çıkan yaşlı bir kadın, geyik, motosiklet, bisiklet veya bir başka otomobil... AstraZero'nun bu güvenlik sistemi aynı zamanda hem şehir hem de şehir dışı alanlarda test ediliyor.
17 Eylül 2014 Çarşamba
12 yıl sonra yeni Volvo XC90’dan ilk fotoğraf
İsveçli üretici Volvo, XC90 modelinin ikinci jenerasyonu 12 yıllık gelişim sürecinin ardından ortaya çıktı.
2015 Volvo XC90'ın ilk fotoğrafları ortaya çıktı. İlk jenerasyon XC90'ın ortaya çıkmasından 12 yıl sonra tamamen yenilenen model bir önceki jenerasyona göre daha agresif tasarımıyla dikkat çekiyor. Teaser fotoğraflarda defalarca karşımıza çıkan ve Thor'un çekicini andıran T şeklindeki LED gündüz farları büyük ızgara ile birlikte SUV'nin burnunu domine ederken, aracın arka kısmında ise yeni stoplar göze çarpıyor.
MİNİMALİST TASARIM
Yeni jenerasyon XC90’ın kabini daha az tuşa sahip minimalist tasarımı ile dikkat çekerken, kabinde sunulan üç koltuk sırası (üçüncü koltuk sırasında 170 cm’ye kadar boyundaki yolcular için yeterli baş mesafesi bulunuyor) yedi yolcunun yolculuk yapabilmesine olanak sağlıyor.
Yeni Volvo XC90’ın tüm resmi detaylarının önümüzdeki günlerde ortaya çıkması bekleniyor.
2015 Volvo XC90'ın ilk fotoğrafları ortaya çıktı. İlk jenerasyon XC90'ın ortaya çıkmasından 12 yıl sonra tamamen yenilenen model bir önceki jenerasyona göre daha agresif tasarımıyla dikkat çekiyor. Teaser fotoğraflarda defalarca karşımıza çıkan ve Thor'un çekicini andıran T şeklindeki LED gündüz farları büyük ızgara ile birlikte SUV'nin burnunu domine ederken, aracın arka kısmında ise yeni stoplar göze çarpıyor.
MİNİMALİST TASARIM
Yeni jenerasyon XC90’ın kabini daha az tuşa sahip minimalist tasarımı ile dikkat çekerken, kabinde sunulan üç koltuk sırası (üçüncü koltuk sırasında 170 cm’ye kadar boyundaki yolcular için yeterli baş mesafesi bulunuyor) yedi yolcunun yolculuk yapabilmesine olanak sağlıyor.
Yeni Volvo XC90’ın tüm resmi detaylarının önümüzdeki günlerde ortaya çıkması bekleniyor.
16 Eylül 2014 Salı
Mulsanne Convertible geri geliyor
2012 yılında durdurulan Bentley’in Mulsanne Convertible konsept projesi kaldığı yerden devam ediyor.
2012 yılında durdurulan Bentley'in Mulsanne Convertible konsept projesi üzerindeki çalışmalar, göreve yeniden dönen Bentley CEO'su Wolfgang Duerheimer'in talimatıyla kaldığı yerden yeniden başladı.
İki yıl önce Pebble Beach Concours d'Elegance kapsamında tanıtılan cabrio konsepti markanın gelecek projeleri açısından önemli bir yer tutmasına rağmen, prje üzerindeki çalışmalar Duerheimer'in görevinden ayrılmasının ardından yerine geçen Wolfgang Schreiber tarafından sona erdirilmişti.
PROJE YENİDEN BAŞLADI
2013 yılının Mart ayında Cenevre Otomobil Fuarı'nda bu otomobili üretmeyeceklerini açıklayan Schreiber, 19 ay önce görevi tekrar Duerheimer'a devretti.Aynı yılın Nisan ayında Volkswagen Grup bünyesindeki Bentley ve Bugatti markalarının başına geçen Duerheimer, cabrio otomobil projesini yeniden başlattı.
Mulsanne modeli üzerine geliştirilecek cabrio otomobil, Azure adıyla tanıtılacak ve Rolls-Royce Ghost Open Air ve Mercedes-Benz S Sınıfı'nın cabrio versiyonlarıyla rekabet edecek.
2012 yılında durdurulan Bentley'in Mulsanne Convertible konsept projesi üzerindeki çalışmalar, göreve yeniden dönen Bentley CEO'su Wolfgang Duerheimer'in talimatıyla kaldığı yerden yeniden başladı.
İki yıl önce Pebble Beach Concours d'Elegance kapsamında tanıtılan cabrio konsepti markanın gelecek projeleri açısından önemli bir yer tutmasına rağmen, prje üzerindeki çalışmalar Duerheimer'in görevinden ayrılmasının ardından yerine geçen Wolfgang Schreiber tarafından sona erdirilmişti.
PROJE YENİDEN BAŞLADI
2013 yılının Mart ayında Cenevre Otomobil Fuarı'nda bu otomobili üretmeyeceklerini açıklayan Schreiber, 19 ay önce görevi tekrar Duerheimer'a devretti.Aynı yılın Nisan ayında Volkswagen Grup bünyesindeki Bentley ve Bugatti markalarının başına geçen Duerheimer, cabrio otomobil projesini yeniden başlattı.
Mulsanne modeli üzerine geliştirilecek cabrio otomobil, Azure adıyla tanıtılacak ve Rolls-Royce Ghost Open Air ve Mercedes-Benz S Sınıfı'nın cabrio versiyonlarıyla rekabet edecek.
15 Eylül 2014 Pazartesi
Tata lüks SUV pazarına giriyor
Tata Motors, lüks SUV sınıfında rekabet etmeye hazırlanan iki yeni model üzerinde çalışmalara başladı.
Hindistan'ın en güçlü otomobil üreticisi Tata Motors, lüks SUV sınıfında rekabet etmeye hazırlanan iki yeni model üzerinde çalışmalara başladı. Modellerin teknolojileri yine Tata Motors'a ait Jaguar Land Rover'dan alınacak. Markanın yeni aldığı kararla artık Jaguar ve Land Rover olarak iki ayrı marka yerine Jaguar Land Rover veya kısa adıyla JLR olarak anılan grubun tüm bilgi birikimi ve teknolojisi Tata logolu yeni SUV modellerine aktarılacak.
2017'DE GELİYORLAR
Tata'nın beş ve yedi koltuklu SUV modelerinin 2017 yılında tanıtılması planlanıyor. Her iki SUV modelinin de performansı ve sürüş dinamikleri JLR tarafından desteklenecek.
Tata tarafından yapılan açıklamada, modellerin sadece Güneydoğu Asya ve Orta Doğu pazarlarında satılacağı, Avrupa ve ABD pazarlarına ise girmeyecekleri belirtildi. Tata yılda 80 bin SUV satmayı hedefliyor.
Tata, Jaguar ve Land Rover'ı Ford Motor Company'den 2008 yılında satın almıştı.
Hindistan'ın en güçlü otomobil üreticisi Tata Motors, lüks SUV sınıfında rekabet etmeye hazırlanan iki yeni model üzerinde çalışmalara başladı. Modellerin teknolojileri yine Tata Motors'a ait Jaguar Land Rover'dan alınacak. Markanın yeni aldığı kararla artık Jaguar ve Land Rover olarak iki ayrı marka yerine Jaguar Land Rover veya kısa adıyla JLR olarak anılan grubun tüm bilgi birikimi ve teknolojisi Tata logolu yeni SUV modellerine aktarılacak.
2017'DE GELİYORLAR
Tata'nın beş ve yedi koltuklu SUV modelerinin 2017 yılında tanıtılması planlanıyor. Her iki SUV modelinin de performansı ve sürüş dinamikleri JLR tarafından desteklenecek.
Tata tarafından yapılan açıklamada, modellerin sadece Güneydoğu Asya ve Orta Doğu pazarlarında satılacağı, Avrupa ve ABD pazarlarına ise girmeyecekleri belirtildi. Tata yılda 80 bin SUV satmayı hedefliyor.
Tata, Jaguar ve Land Rover'ı Ford Motor Company'den 2008 yılında satın almıştı.
14 Eylül 2014 Pazar
İşte Vitara'nın son nesli
Sportif arazi araçlarının öncülerinden olan Vitara’nın en son nesli Paris Otomobil Fuarı’nda sahneye çıkıyor.
Unutulmayan arazi araçları gibi bir başlık atılsa, o listede kesinlikle Vitara kendine yer bulur. Paris Otomobil Fuarı'nda boy gösterecek Vitara'nın yeni nesli de genlerinden gelen arazici ruhunu yansıtmayı başarıyor. Aslında tasarımı çok tanıdık. Geçen yıl Frankfurt Otomobil Fuarı'nda boy gösteren iV-4 concept'in üretim versiyonu olan model, SX4 S-Cross'ün daha geniş bir seçeneği olarak yollardaki yerini alacak.
MOTOR SEÇENEKLERİ HENÜZ BELLİ DEĞİL
Önden çekişli sistemin standart olarak sunulacağı 2015 Vitara'da ALLGRIP dört tekerlekten çekiş sistemi ise seçenekler arasında yer alıyor. Modelin motor seçenekleri henüz belli olmasa da düşük yakıt tüketimi ve emisyon değerlerine sahip dizel ve benzinli motorların yer alması bekleniyor.
Unutulmayan arazi araçları gibi bir başlık atılsa, o listede kesinlikle Vitara kendine yer bulur. Paris Otomobil Fuarı'nda boy gösterecek Vitara'nın yeni nesli de genlerinden gelen arazici ruhunu yansıtmayı başarıyor. Aslında tasarımı çok tanıdık. Geçen yıl Frankfurt Otomobil Fuarı'nda boy gösteren iV-4 concept'in üretim versiyonu olan model, SX4 S-Cross'ün daha geniş bir seçeneği olarak yollardaki yerini alacak.
MOTOR SEÇENEKLERİ HENÜZ BELLİ DEĞİL
Önden çekişli sistemin standart olarak sunulacağı 2015 Vitara'da ALLGRIP dört tekerlekten çekiş sistemi ise seçenekler arasında yer alıyor. Modelin motor seçenekleri henüz belli olmasa da düşük yakıt tüketimi ve emisyon değerlerine sahip dizel ve benzinli motorların yer alması bekleniyor.
13 Eylül 2014 Cumartesi
Yeni Golf 2017’de geliyor
Volkswagen’in en çok satan modeli Golf’ün sekizinci neslinin 2017’de yollara çıkması planlanıyor.
Alman marka, 2012 yılından bu yana yollarda olan Golf'ün yeni neslini 2017 yılında yollara çıkarmayı planlıyor. Yalnızca 5 yıl aradan sonra yenilenecek model, çıkan bazı haberlere göre; aralarında 3 silindirli dizel bir ünitenin de yer alacağı geniş motor yelpazesine sahip olacak. Ayrıca, yeni Golf'ün şu anki modele oranla oldukça farklı görüneceği gelen haberler arasında yer alıyor. Daha alçak ve daha geniş olacağı söylenen modelin, aynı zamanda daha sportif olması bekleniyor.
Çıkan haberlere bakılırsa, yeni nesil Golf'te yepyeni güvenlik sistemlerine yer verilecek. Bunlar arasında otomatik park sistemi ve yaya çarpışma önleyici gibi sistemler olacak.
Alman marka, 2012 yılından bu yana yollarda olan Golf'ün yeni neslini 2017 yılında yollara çıkarmayı planlıyor. Yalnızca 5 yıl aradan sonra yenilenecek model, çıkan bazı haberlere göre; aralarında 3 silindirli dizel bir ünitenin de yer alacağı geniş motor yelpazesine sahip olacak. Ayrıca, yeni Golf'ün şu anki modele oranla oldukça farklı görüneceği gelen haberler arasında yer alıyor. Daha alçak ve daha geniş olacağı söylenen modelin, aynı zamanda daha sportif olması bekleniyor.
Çıkan haberlere bakılırsa, yeni nesil Golf'te yepyeni güvenlik sistemlerine yer verilecek. Bunlar arasında otomatik park sistemi ve yaya çarpışma önleyici gibi sistemler olacak.
12 Eylül 2014 Cuma
Corvette üretim rekoru kırdı
Chevrolet Corvette’in Stingray modeli 2007 Corvette C6’dan bu yana en çok üretilen model oldu.
General Motors'un açıkladığı verilere göre, yalnızca 2014 model yılına ait 37.288 Corvette Stingray üretildi. Bu veriyle Corvette Stingray, marka bünyesinde bir model yılında en çok üretilen otomobil olmayı başardı. Chevrolet Corvette'in tüm üretim tarihine baktığımızda ise bu rakam en iyi üçüncü... 2005 yılında 37,372 Corvette üretilirken, 2007'de ise 40,561 adet Corvette üretildi.
İŞTE CORVETTE STİNGRAY ÜRETİM ORANLARI
Modeller:
41% Z51 Coupe – 15,431
30% Base Coupe – 11,134
15% Z51 Convertible – 5,680
14% Base Convertible – 5,043
General Motors'un açıkladığı verilere göre, yalnızca 2014 model yılına ait 37.288 Corvette Stingray üretildi. Bu veriyle Corvette Stingray, marka bünyesinde bir model yılında en çok üretilen otomobil olmayı başardı. Chevrolet Corvette'in tüm üretim tarihine baktığımızda ise bu rakam en iyi üçüncü... 2005 yılında 37,372 Corvette üretilirken, 2007'de ise 40,561 adet Corvette üretildi.
İŞTE CORVETTE STİNGRAY ÜRETİM ORANLARI
Modeller:
41% Z51 Coupe – 15,431
30% Base Coupe – 11,134
15% Z51 Convertible – 5,680
14% Base Convertible – 5,043
11 Eylül 2014 Perşembe
Renaultsport R.S. 01 tanıtıldı
Renault, LMP1 kategorisinde yarışmaya uygun yarış otomobili R.S. 01'i resmen tanıttı.
Dallara ile birlikte geliştirilen yarış otomobili 1100 kg daha hafif olmasıyla dikkat çekerken, otomobilin Nissan GT-R'dan alınan 3.8-litre çift turbo V6 motoru 507 bg güç ve 600 Nm tork üretiyor.
Otomobilin fütüristik gövdesi kompozitlerden üretilmiş. Gövdenin ön kısmı havayı önden alarak otomobilin arkada bulunan intercooler'larına kadar ileten ön splitter'ıyla dikkat çekerken, arka kısımda ise devasa bir arka kanat, difüzör, LED stoplar ve çift egzoz çıkışı yer alıyor.
300 KM/S'DEN DAHA FAZLA HIZA SAHİP
R.S. 01 507 bg'lik gücünün tamamını arka aksına 7-ileri Sadev sıralı şanzıman üzerinden gönderirken, otomobilin 300 km/s'den daha yüksek maksimum hıza sahip olduğu söyleniyor. Michelin tarafından özel olarak üretilen lastiklerle çevrelenmiş 18 inçlik jantlar üzerinde duran R.S. 01'i durduracak güç ise altı pistonlu kaliperlere sahip 380 mm'lik karbon diskler tarafından üretiliyor.
World Series by Renault'da gelecek yıldan itibaren düzenlenecek özel bir tek model şampiyonası olan Renaultsport Trophy'de yarışacak olan Renaultsport R.S. 01 282.000 sterlin karşılığında satın alınabilecek.
10 Eylül 2014 Çarşamba
Yalnızca 1 Yılda 24 Ödül, Yeni Volkswagen Golf.
Golf'ün başarı hikayesi ilham vermeye devam ediyor. 7. nesil, yalnızca son 12 ayda 24 prestijli ödüle layık görüldü; Avrupa'da "Car of the Year", dünyada "World Car of the Year 2013" seçildi. Japonya'da ise daha önce yapılmayanı yaparak bir ithal otomobil olarak ilk kez "Car of the Year 2013/2014 Japan" seçilen araç olmayı başardı.
Temmuz 2013'te Golf efsanesi çoktan 30 milyonuncu aracını üretmişken, önümüzdeki günlerde Yeni Golf'ün 500.000'inci otomobili de satışa sunulacak. Tabii ki yıllardır Avrupa'da en çok satılan araç olma özelliğini koruyan Golf için sonuç şaşırtıcı değil.
Temmuz 2013'te Golf efsanesi çoktan 30 milyonuncu aracını üretmişken, önümüzdeki günlerde Yeni Golf'ün 500.000'inci otomobili de satışa sunulacak. Tabii ki yıllardır Avrupa'da en çok satılan araç olma özelliğini koruyan Golf için sonuç şaşırtıcı değil.
9 Eylül 2014 Salı
Volkswagen 2014 yılında da ödülleri toplamaya devam ediyor.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından 06 Ocak 2014 Pazartesi gecesi The Grand Tarabya otelinde düzenlenen "ODD Satış ve İletişim Ödülleri, 2013 Gladyatörleri" gecesinde otomotiv markaları ödüllerini aldı.
Geniş bir izleyici kitlesine ulaşarak büyük beğeni toplayan Jetta reklam filmi, hem halk oylaması hem de jürinin değerlendirmesiyle 2013 ODD Satış ve İletişim Ödülleri’nde "yılın en başarılı TV uygulaması" seçilerek "Gladyatör" ödülüne layık görüldü.
Aynı gecede Doğuş Otomotiv de "Trafik Hayattır" Platformu ile "yılın sosyal sorumluluk projesi" ödülüne ulaştı.
8 Eylül 2014 Pazartesi
Fiat Üretim
Yılda sadece 20.000 adetlik üretim kapasitesiyle, 600'a yakın çalışanıyla mütevazi bir fabrikada; ilk üretime Murat, yani Fiat 124 modeliyle başlayan Tofaş, günümüzde 400.000 üretim kapasitesiyle, 7 bini aşkın çalışanıyla, 80'den fazla dünya ülkesine ihracat yapabilmektedir. Otomotiv sektöründe bir ilk olan ve fikri mülkiyet hakları tamamen Tofaş'a ait olan Minicargo projesi ile Peugeot ve Citroen markaları için de üretim yapmaktadır. Buna ek olarak hafif ticari araç sınıfının öncüsü ve lideri Yeni Fiat Doblo'yu, Opel ve Vauxhall markaları için de farklılaştırarak üretmeye ve ihraç etmeye devam etmektedir.
Üretim kapasitesi ve modellere gelince; 20.000 m2 alanda 5 pres hattı bulunan pres biriminde Linea, MCV (Fiat, Peugeot, Citroen), Doblo (Fiat, Opel) parçaları %100 robotik pres hatlarında üretilmektedir. Gövde Üretimi, 93.000 m2 kapalı alanda, 420 adet endüstriyel robot ile dünyanın en ileri üretim teknolojilerine dayalı olarak yapmaktadır. Boya prosesleri ise 5 kat uygulamadan oluşmakta olup, %100 otomasyonlu insansız çalışan fosfat kataforez tesisleriyle başlamaktadır. 8 yıllık korozyon direncinin kazandırıldığı bu kat daldırma elektrodepozisyon yoluyla gövdenin tüm iç ve dış yüzeylerini kaplamaktadır. Daha sonra 8 adet çok eksenli robotla astar uygulanmakta ve boya filmine mekanik direnç kazandırılmaktadır. Sonkatlarda ise çok eksenli robotlarla su bazlı bazkatlar uygulanmakta ve yine robotlarla uygulanan vernikle boya katları tamamlanmaktadır. Bu katlar uygulanırken 3 kez fırınlama yapılmaktadır. Mevcut üretimimizde, 21 adet standart gam rengi ve müşterilerimizin taleplerine göre yılda 300'ün üzerinde farklı renk boyanabilmektedir.
Montaj Üretim Birimi 3 ayrı binada toplam 70.000 m² kapalı alan üzerine kuruludur ve montaj biriminde MCV, Yeni Doblo, Eski Doblo, Linea olarak 4 farklı model üretilmektedir.
7 Eylül 2014 Pazar
Fiat Eco Drive Teknolojisi
Fiat, geçmişten bugüne daima kompakt, pratik ve ekonomik otomobiller üretir. Çevreye olan olumsuz etkilerimizi daha dikkatli bir şekilde düşünmek zorunda olduğumuz şu günlerde, bu felsefe daha önce hiç olmadığı kadar önem kazanıyor. Avrupa'daki tüm otomobil üreticileri arasında en düşük ortalama CO2 emisyonuna sahip marka olarak Fiat'ın eco:Drive adlı uygulaması aracılığıyla, yakıt verimliliğinizi daha da arttırabilirsiniz.
Eco:Drive, sürüşünüzü daha verimli hale getirmenize yardımcı olacak kullanımı kolay bir bilgisayar uygulamasıdır. Uygulama, sürüş tarzınızı analiz ederek daha az yakıt tüketmenize yardımcı olurken, CO2 emisyonlarını da azaltır ve etkili bir şekilde kullanılırsa %15'e kadar tasarruf etmenizi sağlar.
Eco:Drive, sürüşünüzü daha verimli hale getirmenize yardımcı olacak kullanımı kolay bir bilgisayar uygulamasıdır. Uygulama, sürüş tarzınızı analiz ederek daha az yakıt tüketmenize yardımcı olurken, CO2 emisyonlarını da azaltır ve etkili bir şekilde kullanılırsa %15'e kadar tasarruf etmenizi sağlar.
6 Eylül 2014 Cumartesi
Fiat Start & Stop Teknolojisi
Fiat'ın sürüş verimliliğini arttırmaya yönelik çalışmalarının bir diğer ürünü olan Start&Stop (çalıştır&durdur) sistemi, şehir içi trafikte motorun gereksiz yere çalışmasını engelleyerek hem araç yakıt tasarrufu sağlar hem de çevreyi korur. Start&Stop özelliği ile yakıt tüketiminizi azaltırken araç içi gürültü seviyesi de minimum iner.
Yoğun trafikte ve trafik ışıklarındaki dur kalklarda kurtacınız olacak bu akıllı sistem sayesinde şehir sürüşünde yüzde 15'e varan oranlarda yakıt ve emisyon tasarrufu elde edebilirsiniz. Sistem, yoğun trafikte aracın durmasıyla birlikte motoru geçici bir süre için kapattıktan sonra debriyaja basıldığında yeniden çalıştırır.
Araçtaki Start&Stop sistemini, çok dayanıklı bir marş motoru, entegre Start&Stop koordinatörlü motor ECU'su ve akü şarjının o andaki ve ilerideki durumunu hesaplamaya yönelik bir sensör oluşturur. Trafikte aracın tamamen durmasından birkaç saniye sonra motor stop eder. Durma esnasında aracın içindeki elektrik yüklerine enerji gitmeye devam eder ve enerji tüketimi izlenir. Araç hareket etmeye hazır olduğunda, motoru yeniden çalıştırmak için debriyaj pedalına basmak yeterli olur.
Yoğun trafikte ve trafik ışıklarındaki dur kalklarda kurtacınız olacak bu akıllı sistem sayesinde şehir sürüşünde yüzde 15'e varan oranlarda yakıt ve emisyon tasarrufu elde edebilirsiniz. Sistem, yoğun trafikte aracın durmasıyla birlikte motoru geçici bir süre için kapattıktan sonra debriyaja basıldığında yeniden çalıştırır.
Araçtaki Start&Stop sistemini, çok dayanıklı bir marş motoru, entegre Start&Stop koordinatörlü motor ECU'su ve akü şarjının o andaki ve ilerideki durumunu hesaplamaya yönelik bir sensör oluşturur. Trafikte aracın tamamen durmasından birkaç saniye sonra motor stop eder. Durma esnasında aracın içindeki elektrik yüklerine enerji gitmeye devam eder ve enerji tüketimi izlenir. Araç hareket etmeye hazır olduğunda, motoru yeniden çalıştırmak için debriyaj pedalına basmak yeterli olur.
5 Eylül 2014 Cuma
Fiat Twinair Teknolojisi
Düşük yakıt sarfiyatı ile birlikte karbondioksit salınımını %30'a varan oranda düşüren Twinair, dünyanın çevreye en duyarlı motorudur.
"Downsizing" yani "boyut küçültme" CO2 gazının azalmasında önemli rol oynar. Turbo kompresörün ve Multiair teknolojisi gibi diğer başka tekniklerin kullanılmasıyla düşük hacimli motorlardaki gelişim, yüksek hacimli motorlarla aynı performansı üretirken CO2 salınımını da azaltır.
TASARRUF
Multiair teknolojisinin uygulanması, daha yüksek verim, azalan ağırlık ve küçülen boyutlarıyla birlikte Twinair'ı yakıt tüketimi anlamında sınıfının en iyi motoru yapıyor.
Twinair motor, daha fazla silindirli motorların özelliği olan aynı yüksek performansı ve sürüş keyfini koruyarak yakıt tüketiminde %30'a varan bir düşüşe ulaşıyor.
PERFORMANS
Twinair motor 2000 rpm devirde bile olağanüstü torkuyla maksimum performans ortaya koyar. Her şartta daha fazla sürüş keyfi ve yüksek hacimli motorlara göre daha fazla yakıt tasarrufu için tork 3500 rpm'ye kadar sabit kalır.
Bu dikkat çekici performans, motorun dinamik tepkisini artırmak üzere (turbolag) özel olarak tasarlanmış, düşük ataletli bir turbo kompresör ve akışkan dinamiği uygulamasıyla elde edilir.
Sürücüler, geleneksel emme tip motorların ötesinde bir esneklik ve tepkimeyi hissedebilirler.
Ayrıca tasarım ve yapısının sadeliği Twinair motorunu en kalıcı ve güvenilir motor haline getirmiştir.
TEKNOLOJİ
Twinair motor, verimin daha yüksek, yakıt tüketiminin daha düşük olması için en ileri teknolojilerin sinerjik bir uygulamasıdır.
Hava kontrolünde devrim yaratan MULTIAIR teknolojisi son derece verimli bir yanma sağlar.
Çok hassas bir mekanik optimizasyon sayesinde iki silindirli yapı çok düşük bir motor sürtünmesi oluşturur; balans şaft sistemi uğultu ve titreşimi minimumda tutar.
Yeni nesil turbo kompresör sistemi torkta çok önemli bir iyileşme sağlayarak olağanüstü sürüş keyfi sunar.
"Downsizing" yani "boyut küçültme" CO2 gazının azalmasında önemli rol oynar. Turbo kompresörün ve Multiair teknolojisi gibi diğer başka tekniklerin kullanılmasıyla düşük hacimli motorlardaki gelişim, yüksek hacimli motorlarla aynı performansı üretirken CO2 salınımını da azaltır.
TASARRUF
Multiair teknolojisinin uygulanması, daha yüksek verim, azalan ağırlık ve küçülen boyutlarıyla birlikte Twinair'ı yakıt tüketimi anlamında sınıfının en iyi motoru yapıyor.
Twinair motor, daha fazla silindirli motorların özelliği olan aynı yüksek performansı ve sürüş keyfini koruyarak yakıt tüketiminde %30'a varan bir düşüşe ulaşıyor.
PERFORMANS
Twinair motor 2000 rpm devirde bile olağanüstü torkuyla maksimum performans ortaya koyar. Her şartta daha fazla sürüş keyfi ve yüksek hacimli motorlara göre daha fazla yakıt tasarrufu için tork 3500 rpm'ye kadar sabit kalır.
Bu dikkat çekici performans, motorun dinamik tepkisini artırmak üzere (turbolag) özel olarak tasarlanmış, düşük ataletli bir turbo kompresör ve akışkan dinamiği uygulamasıyla elde edilir.
Sürücüler, geleneksel emme tip motorların ötesinde bir esneklik ve tepkimeyi hissedebilirler.
Ayrıca tasarım ve yapısının sadeliği Twinair motorunu en kalıcı ve güvenilir motor haline getirmiştir.
TEKNOLOJİ
Twinair motor, verimin daha yüksek, yakıt tüketiminin daha düşük olması için en ileri teknolojilerin sinerjik bir uygulamasıdır.
Hava kontrolünde devrim yaratan MULTIAIR teknolojisi son derece verimli bir yanma sağlar.
Çok hassas bir mekanik optimizasyon sayesinde iki silindirli yapı çok düşük bir motor sürtünmesi oluşturur; balans şaft sistemi uğultu ve titreşimi minimumda tutar.
Yeni nesil turbo kompresör sistemi torkta çok önemli bir iyileşme sağlayarak olağanüstü sürüş keyfi sunar.
4 Eylül 2014 Perşembe
Fiat Multiair Teknolojisi
MULTIAIR: VALFLERE GİREN HAVANIN YÖNETİMİNDE YENİLİKÇİ STRATEJİ
Multiair, motordaki havanın ve yanma işleminin doğrudan ve dinamik kontrolünü sağlayabilen yeni elektro-hidrolik valf yönetim teknolojisidir. Multiair teknolojisi, motorla ilgili gelecekteki beklentileri karşılamak ve benzinli motorlarda turbo kompresör ve direkt yakıt enjeksiyonu gibi her geçen gün daha da çok uygulanan diğer tekniklerle mükemmel bir uyum göstermek üzere yaratıldı.
Geleneksel benzinli motorlarda silindirlere giren hava kütlesi, emme valflerinin açılmasını sabit tutup, girişteki basıncı bir kelebek valfle ayarlama yoluyla kontrol edilir. Bu basit mekanik kontrolün dezavantajlarından biri, taze havanın egzozdaki atmosfer basıncına göre daha düşük bir basınçla pompalanmasından doğan yaklaşık %10'luk bir enerji kaybına neden olmasıdır.
Multiair sistemi, kelebek valfi kullanmadan, motorun emme valfleri aracılığıyla havanın doğrudan kontrolü sayesinde, yakıt tüketimini azaltır; dolayısıyla zararlı gaz salınımları azalır ve yanma kontrolü sağlanır. Multiair, benzinli tüm motorlara kolaylıkla uygulanabilen, gelecekte dizel motorlara da uygulanması için gelişme potansiyeli olan çok yönlü bir teknolojidir.
MULTIAIR TEKNOLOJİSİ: TARİHÇE
Son on yılda, dizel motorlarda Common Rail teknolojisinin gelişmesi otomobil ve ticari araç sektöründe çok önemli bir teknolojik devrime neden oldu. Fiat Grubu, benzinli motor segmentinde de rekabetçi olmak için stratejik ve teknolojik inovasyonların belirlenmesine dayalı benzer bir yaklaşım uygulamaya karar verdi. Hedef, müşteriye yakıt sarfiyatı ve sürüş keyfi anlamında önemli avantajlar sunarken motor parçalarının hafifliği ve akıcı bir yanma işleminin sağladığı gerçek konfor özelliklerini de bünyesinde barındırmaktı.
Bir dizel motorun yanma işlemi, dolayısıyla onun verimi, mazot sarfiyatı ve salınımlarının kontrolünde esas parametre silindirlere giren yakıtın miktar ve özellikleridir. İşte bu yüzden, elektronik kontrollü Common Rail enjeksiyon sistemi doğrudan enjeksiyonlu dizel motorların teknolojilerinde gerçek ve yepyeni bir anlayış yarattı.
Benzinli bir motorun yanma işleminin, dolayısıyla onun verimi, yakıt sarfiyatı ve salınımlarının kontrolündeki esas etken silindirlerdeki hava miktarı ve özelliğidir.
Doksanlı yılların ortasında Fiat Grubunun araştırmaları Common Rail sisteminin gelişim safhalarında edinilen bilgilerden faydalanarak elektro-hidrolik çalıştırmaya yöneldi. Hedef, her bir silindir ve strokta hava kütlesinin kontrolü ve valflerin açılma programında istenilen esnekliğe ulaşmaktı.
Fiat tarafından geliştirilen, elektro-hidrolik değişken tahrik teknolojisi basitliği, düşük güç ihtiyacı, özünde güvenli yapısı ve düşük maliyeti nedeniyle tercih edildi.
MULTIAIR TEKNOLOJİSİNİN AVANTAJLARI
Benzinli motorlar için olan Multiair teknolojisinin potansiyel avantajlarını şöyle özetleyebiliriz:
Güce odaklı bir mekanik kam profili uygulamasıyla maksimum gücün %10 oranında artması.
Emme valfinin silindirlere giren havayı artıran erken kapanma stratejisi vasıtasıyla düşük devirdeki torkun %15 oranında düzelmesi.
Aynı silindir hacmindeki gerek doğal emişli, gerekse turbo şarj motorlarda %10'luk bir CO2 emisyonu ve yakıt sarfiyat azalmasıyla pompalama kayıplarının giderilmesi.
Turboşarj ve azaltılmış silindirli (downsizing kavramı) Multiair motorlar aynı performansı sağlayarak, doğal emişli motorlara göre yakıt sarfiyatında %25'lik bir iyileşmeye ulaşabilir.
Motorun ısınması ve egzoz gazlarının içeride yeniden dolaşımı esnasında, egzoz safhasında emme valflerinin yeniden açılışıyla gerçekleşen valflerin kontrol stratejilerinin optimizasyonu, HC/CO gaz salınımlarında %40, NOx salınımında ise %60 oranında azalma sağlar.
Doğal emişli motorlar için atmosferik, turbo motorlar içinse daha yüksek olan silindire girişteki sabit hava basıncı, hava kütlesinin her bir silindirde ve strokta oldukça hızlı kontrolüyle birleşerek motorun daha dinamik bir tepki vermesine neden olur.
Bütün bu avantajların yanısıra Multiair teknolojisi size daha fazla performans ve sürüş keyfi sunar.
Multiair, motordaki havanın ve yanma işleminin doğrudan ve dinamik kontrolünü sağlayabilen yeni elektro-hidrolik valf yönetim teknolojisidir. Multiair teknolojisi, motorla ilgili gelecekteki beklentileri karşılamak ve benzinli motorlarda turbo kompresör ve direkt yakıt enjeksiyonu gibi her geçen gün daha da çok uygulanan diğer tekniklerle mükemmel bir uyum göstermek üzere yaratıldı.
Geleneksel benzinli motorlarda silindirlere giren hava kütlesi, emme valflerinin açılmasını sabit tutup, girişteki basıncı bir kelebek valfle ayarlama yoluyla kontrol edilir. Bu basit mekanik kontrolün dezavantajlarından biri, taze havanın egzozdaki atmosfer basıncına göre daha düşük bir basınçla pompalanmasından doğan yaklaşık %10'luk bir enerji kaybına neden olmasıdır.
Multiair sistemi, kelebek valfi kullanmadan, motorun emme valfleri aracılığıyla havanın doğrudan kontrolü sayesinde, yakıt tüketimini azaltır; dolayısıyla zararlı gaz salınımları azalır ve yanma kontrolü sağlanır. Multiair, benzinli tüm motorlara kolaylıkla uygulanabilen, gelecekte dizel motorlara da uygulanması için gelişme potansiyeli olan çok yönlü bir teknolojidir.
MULTIAIR TEKNOLOJİSİ: TARİHÇE
Son on yılda, dizel motorlarda Common Rail teknolojisinin gelişmesi otomobil ve ticari araç sektöründe çok önemli bir teknolojik devrime neden oldu. Fiat Grubu, benzinli motor segmentinde de rekabetçi olmak için stratejik ve teknolojik inovasyonların belirlenmesine dayalı benzer bir yaklaşım uygulamaya karar verdi. Hedef, müşteriye yakıt sarfiyatı ve sürüş keyfi anlamında önemli avantajlar sunarken motor parçalarının hafifliği ve akıcı bir yanma işleminin sağladığı gerçek konfor özelliklerini de bünyesinde barındırmaktı.
Bir dizel motorun yanma işlemi, dolayısıyla onun verimi, mazot sarfiyatı ve salınımlarının kontrolünde esas parametre silindirlere giren yakıtın miktar ve özellikleridir. İşte bu yüzden, elektronik kontrollü Common Rail enjeksiyon sistemi doğrudan enjeksiyonlu dizel motorların teknolojilerinde gerçek ve yepyeni bir anlayış yarattı.
Benzinli bir motorun yanma işleminin, dolayısıyla onun verimi, yakıt sarfiyatı ve salınımlarının kontrolündeki esas etken silindirlerdeki hava miktarı ve özelliğidir.
Doksanlı yılların ortasında Fiat Grubunun araştırmaları Common Rail sisteminin gelişim safhalarında edinilen bilgilerden faydalanarak elektro-hidrolik çalıştırmaya yöneldi. Hedef, her bir silindir ve strokta hava kütlesinin kontrolü ve valflerin açılma programında istenilen esnekliğe ulaşmaktı.
Fiat tarafından geliştirilen, elektro-hidrolik değişken tahrik teknolojisi basitliği, düşük güç ihtiyacı, özünde güvenli yapısı ve düşük maliyeti nedeniyle tercih edildi.
MULTIAIR TEKNOLOJİSİNİN AVANTAJLARI
Benzinli motorlar için olan Multiair teknolojisinin potansiyel avantajlarını şöyle özetleyebiliriz:
Güce odaklı bir mekanik kam profili uygulamasıyla maksimum gücün %10 oranında artması.
Emme valfinin silindirlere giren havayı artıran erken kapanma stratejisi vasıtasıyla düşük devirdeki torkun %15 oranında düzelmesi.
Aynı silindir hacmindeki gerek doğal emişli, gerekse turbo şarj motorlarda %10'luk bir CO2 emisyonu ve yakıt sarfiyat azalmasıyla pompalama kayıplarının giderilmesi.
Turboşarj ve azaltılmış silindirli (downsizing kavramı) Multiair motorlar aynı performansı sağlayarak, doğal emişli motorlara göre yakıt sarfiyatında %25'lik bir iyileşmeye ulaşabilir.
Motorun ısınması ve egzoz gazlarının içeride yeniden dolaşımı esnasında, egzoz safhasında emme valflerinin yeniden açılışıyla gerçekleşen valflerin kontrol stratejilerinin optimizasyonu, HC/CO gaz salınımlarında %40, NOx salınımında ise %60 oranında azalma sağlar.
Doğal emişli motorlar için atmosferik, turbo motorlar içinse daha yüksek olan silindire girişteki sabit hava basıncı, hava kütlesinin her bir silindirde ve strokta oldukça hızlı kontrolüyle birleşerek motorun daha dinamik bir tepki vermesine neden olur.
Bütün bu avantajların yanısıra Multiair teknolojisi size daha fazla performans ve sürüş keyfi sunar.
3 Eylül 2014 Çarşamba
Fiat Multijet Teknolojisi
Tek bir devirde art arda 5 yakıt püskürtmesi yapabilen Multijet enjektör, hidrolik servovalflerinin asimetrik kapatma özelliği sebebi küçük conta çapı, dolayısıyla uzun strok gerektiren bir sistemdir.
Multijet, FPT-Fiat Powertrain Teknoloji tarafından patentlidir. Bosch tarafından üretilmiş ve Magneti Marelli tarafından ECU-motor kontrol ünitesine entegre edilmiş yeni Multijet 2 enjektörde, obtüratör daha kısa strokla, daha geniş sızdırmazlık çaplarına imkan verecek şekilde hidrolik olarak dengelenmiştir. Bu yeni servovalf sayesinde yanma odasına gönderilen yakıt miktarı daha doğru ve daha hızlı kontrol edilebilmektedir. Bu şekilde, çok hassas bir ölçümle art arda 8 enjeksiyonu yönetebilmek mümkün olmaktadır.
Özellikle 20 µm ye inmiş strok, art arda iki enjeksiyon arasındaki minimum zaman aralığının önemli ölçüde, yani hidrolik seviyede sıfır süresine dek azalmasını sağlamaktadır. Bu iki ardışık enjeksiyonla, daha iyi bir yanma işlemi kontrolü için, yanma hızını düzenlemek mümkündür. Enjeksiyon oranı şekillendirme denilen bu yeni enjeksiyon tarzı sessiz çalışma, yakıt sarfiyatı ve zararlı gaz salınımlarının azalmasını sağlamaktadır.
Yenilikçi Multijet 2 servovalf, çok daha gelişmiş yanma kontrolü stratejilerine temel olan enjeksiyon oranı şekillendirme gibi daha hızlı ve daha esnek enjeksiyon kontrolüne olanak sağlamaktadır.
Enjeksiyon Oranı Şekillendirme ile gürültüyü, yakıt sarfiyatını ve Euro 6 sınırları uyarınca zararlı salınımları azaltmak mümkündür.
Multijet II ve IRS sayesinde Dizel teknolojisi, daha iyi bir yanma işlemi geliştirerek ve aynı anda başka cihaz gereksinimini azaltarak gelecekteki Euro 6 emisyon standartlarına uyma yönünde büyük bir adım atmaktadır.
Multijet, FPT-Fiat Powertrain Teknoloji tarafından patentlidir. Bosch tarafından üretilmiş ve Magneti Marelli tarafından ECU-motor kontrol ünitesine entegre edilmiş yeni Multijet 2 enjektörde, obtüratör daha kısa strokla, daha geniş sızdırmazlık çaplarına imkan verecek şekilde hidrolik olarak dengelenmiştir. Bu yeni servovalf sayesinde yanma odasına gönderilen yakıt miktarı daha doğru ve daha hızlı kontrol edilebilmektedir. Bu şekilde, çok hassas bir ölçümle art arda 8 enjeksiyonu yönetebilmek mümkün olmaktadır.
Özellikle 20 µm ye inmiş strok, art arda iki enjeksiyon arasındaki minimum zaman aralığının önemli ölçüde, yani hidrolik seviyede sıfır süresine dek azalmasını sağlamaktadır. Bu iki ardışık enjeksiyonla, daha iyi bir yanma işlemi kontrolü için, yanma hızını düzenlemek mümkündür. Enjeksiyon oranı şekillendirme denilen bu yeni enjeksiyon tarzı sessiz çalışma, yakıt sarfiyatı ve zararlı gaz salınımlarının azalmasını sağlamaktadır.
Yenilikçi Multijet 2 servovalf, çok daha gelişmiş yanma kontrolü stratejilerine temel olan enjeksiyon oranı şekillendirme gibi daha hızlı ve daha esnek enjeksiyon kontrolüne olanak sağlamaktadır.
Enjeksiyon Oranı Şekillendirme ile gürültüyü, yakıt sarfiyatını ve Euro 6 sınırları uyarınca zararlı salınımları azaltmak mümkündür.
Multijet II ve IRS sayesinde Dizel teknolojisi, daha iyi bir yanma işlemi geliştirerek ve aynı anda başka cihaz gereksinimini azaltarak gelecekteki Euro 6 emisyon standartlarına uyma yönünde büyük bir adım atmaktadır.
2 Eylül 2014 Salı
Alfa Romeo Mito 2014 Ödüller
Yılın Motoru
Alfa MiTo üzerinde bulunan devrim niteliğindeki MultiAir motoru yılın en iyi yeni motoru kategorisinde “Yılın Motoru” ödülünü kazandı. Fiat Güç Aktarma Teknolojileri tarafından geliştirilen ve üretilen 135 ve 170 HP arasında güce sahip1.4 MultiAir Turbo motorlar verimlilik açısından yeni standartlar belirlediler. 170 HP motor, rekor seviyede yakıt tasarrufu ve emisyon ile spor performansı sağlayan özellikle yüksek güçler elde eder. Silindirden silindire, stroktan stroka doğrudan hava alımı kontrolü ile ve gaz kelebeği olmaksızın, birçok ödülün sahibi MultiAir teknolojisi %10 daha fazla güç ve %15 daha fazla tork elde ederken, yakıt tüketimini ve emisyonu %10 oranında azaltır. Dahası, kusursuz yanma kontrolü de çevreyi kirleten emisyonları azaltır MultiAir, tüm benzinli motorlara uygulanabilecek çok yönlü bir teknolojidir. İlgi çekici potansiyel gelişmeler dizel motorlar için de söz konusu. 32 ülkeden gelen 65 uzman gazeteciden oluşan uluslararası bir panel tarafından “Yılın En İyi Yeni Motoru” ödülü verildi. Yarışmanın Ortak Başkanı ve Engine Technology International dergisinin Sahibi Dean Slavnich şunları açıkladı: “Düşük emisyonla birleşen fazla güç 1.4’ü mükemmel bir motor yapıyor. Yakıt tüketimine baktığımızda da, MultiAir Turbo sıradışı bir güç ünitesi. Neden “yılın en iyi motoru” ödülünü aldığını anlamak çok kolay.”.
Auto Europa 2009
Lansmanından sadece birkaç ay sonra, MiTo, Auto Europe 2009 oldu (Avrupa’da üretilen ve pazarlanan ve insanlara teknolojinin, stilin ve para değerinin en iyi karışımını sunan araçlara verilen bir ünvan). Auto Europe ödülü 1987 yılında verilmeye başlandı ve Uiga (İtalyan Otomotiv Gazetecileri Birliği) tarafından yetkilendirilen uzman İtalyan basın mensuplarının verdiği en önemli ödüldür. Diğer Alfa Romeo otomobilleri de bu ödüle geçmişte layık görülmüştü. Alfa Romeo 156 (1998) ve Alfa Romeo 166 (1999) buna örnektir.
Diğer ödüller
- 2009 - Tasarım Ödülü – Yunanistan
- 2009 - Yılın en güzel görünen aracı - Fransa
- 2008 - Yılın Yenisi - Quattroruote dergisinin okuyucuları
- 2008 - Benim favori arabam - Quattroruote dergisinin okuyucuları
- 2008 - 2008’in en güzel aracı - Repubblica.it
1 Eylül 2014 Pazartesi
Alfa Romeo Mito 2014 MiTo ve Çevre
MiTo’nun tek önceliği vardır: çevreye saygı. Bu nedenden dolayı, benzinli ve dizel motorların hepsi Euro 5 uyumludur.
Konvansiyonel motorlar ile karşılaştırıldığında %10 daha az yakıt tüketimi ve emisyon garanti eden ve aynı zamanda yüksek güç seviyeleri sağlayabilen devrim niteliğindeki MultiAir motoru (1.4 TB MultiAir 170 HP) ile mükemmeliyete ulaşılmıştır. MultiAir ve dizel JTDM-2 motorları da, şehir trafiğinde beklerken motoru durduran ve yeniden çalıştıran bir sistem olan Start&Stop ile donatılmıştır. Ayrıca, Vites Değiştirme Göstergesi de, motor verimliliğini optimize etmek ve yakıt tüketimini azaltmak için ne zaman vites değiştirilmesi gerektiği konusunda tavsiye verir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)