30 Kasım 2014 Pazar

Yeni Peugeot 308 1.2l 130 hp yakıtı kokluyor

Peugeot, Türkiye’de bir kez daha son derece iddialı bir yakıt tüketim testi gerçekleştirdi. Peugeot Türkiye, 130 beygir gücündeki yeni turbo benzinli PureTech motorunun verimliliğini ve yakıt ekonomisini Türkiye yol şartlarında ispat etmek üzere Volkan Işık Akademi ve TOSFED ile yola çıktı.

Yeni Peugeot 308 1.2l 130 hp PureTech benzinli motor ile gerçekleştirilen test ile Edirne’den Ardahan’a en düşük yakıt tüketimini elde ederek ulaşmak hedeflendi. Peugeot 308 1.2l 130 hp PureTech manuel şanzımanlı  Allure versiyonu ile, 100 kilometrede ortalama 3,2 litrelik tüketim değeri ile Edirne’den Ardahan’a 1.718 kilometre geride bırakıldı.

Yakıt ekonomisi Tech, performansı Tech
2014 Yılın Otomobili” seçilen Peugeot 308, 130 beygir gücündeki yeni turbo benzinli PureTech motoru ile ürün gamını genişletiyor. 6 ileri manuel ve 6 kademeli Efficient Automatic Transmission EAT6 otomatik vites seçenekleri ile sunulan Euro 6 normlarına uygun PureTech motor seçenekleri ile Peugeot 308, yakıt tüketimi ve emisyon salımları açısından sınıfının liderliğine yerleşiyor. Daha da dikkat çekici olarak, bu performans Peugeot’nun standartlarına uygun bir sürüş keyfi sağlayarak gerçekleştiriliyor.
 
1 depo benzin ile 1.718 kilometre
Peugeot, yeni üç silindirli turbo benzinli 1.2l 130 hp PureTech motorunun 6 ileri kademeli manuel şanzımanla Türkiye’de daha önce hiç yapılmamış bir “Yakıt Tüketim Testi”ni yapmak üzere Volkan Işık Akademi ile bir araya geldi. Test sürüşüne onay veren TOSFED (Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu) yetkilileri de yolculuğa eşlik ettiler.
 
Edirne’den start alınan tüketim testinde Ardahan’a kadar süren yolculukta toplam 1.718 kilometre geride bırakıldı. Volkan Işık Akademi’nin deneyimli test pilotları bu ekonomik yakıt tüketim testi süresinde farklı yol koşulları ile karşılaştı. 
Zorlu hava ve yol koşulları
Şehir merkezi, ilçelerde gibi yerlerde yaklaşık olarak 50’nin üzerinde trafik ışığı geride bırakıldı. Rota boyunca 308 toplamda 4 kez 2000 metrenin üzerine tırmandı. Ardahan İl Tabelası ise 2400 metre ile testin en yüksek noktasıydı. Bir başka dikkat çeken unsur ise bu tırmanışların ardındaki inişlerin, tırmanışlara göre çok kısa olmasıydı. Tüketim değerinde farkedilir bir fayda sağlanamaması ekibin işini oldukça zorlaştırdı. Bu rota boyunca 308 1.2 130bg PureTech ile far, silecek ve havalandırma sisteminin kullanımı da elbette kaçınılmazdı. Edirne’den start alan test, Tekirdağ, İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Karabük, Çankırı, Kastamonu, Çorum, Amasya, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Ardahan'ın geçilmesinin ardından Çıldır Gölü’nün 45 km ilerisinde biten yakıt ile son buldu. 
 
Türkiye’nin en batısından en doğusuna, Edirne’den Ardahan’a 
Volkan Işık Akademi tarafından düzenlenen bu testin ardından toplam 1.718 km geride bırakıldı. Bu test ile Peugeot 308 yeni 3 silindirli benzinli PureTech motoru ile ne kadar ekonomik tüketim sonuçlarına imza atabileceğini rahatlıkla ispatlamış oldu. Cam tavanlı Allure versiyonu (Peugeot 308 ürün gamının en ağır versiyonu) olduğu halde 53 lt’lik yakıt deposu olan Peugeot 308 bu sonuçla bir depo benzinle 1.718 km’yi geride bırakabileceğini ortaya koydu. Yeni Peugeot 308, bu test sürüşü ile güvenli ve konforlu olmasının yanı sıra yakıt tasarrufunu ve avantajlı kullanım ekonomisini de kanıtladı. 

29 Kasım 2014 Cumartesi

Ödüle Layık Görüldü

Audi’nin efsanevi spor modeli TT’nin yeni nesli, Alman Tasarım Konseyi tarafından verilen “Alman Tasarım Ödülü”ne layık görüldü.

Audi, 2014 yılında dünyanın birçok ülkesinde aldığı tasarım ödüllerine bir yenisini daha ekledi. Markanın en yeni spor modeli Yeni Audi TT, Alman Tasarım Ödülleri’nde, ulaştırma dalında En İyi Tasarım Ödülü’ne layık görüldü. Konusunda uzman tasarımcılar tarafından oluşan jüri, Audi’nin A8, S3 Cabriolet ve TT Quatro Sport Concept modellerinin tasarımına da mansiyon ödülü verdi. 
Audi TT, 1998 yılında ilk kez kullanıcılar ile buluştuğunda, tamamen geometrik ve 1920’lerin Bauhaus sanat akımını anımsatan tasarım diliyle otomotiv tasarımında bir çığır açmıştı. Audi Yeni Nesil TT’de, yeni dokunuşlarla araca daha maskulen ve dinamik bir görünüm kazandırdı.  Yeni TT, Ekim ayından itibaren Türkiye’de de satışa sunuluyor.

28 Kasım 2014 Cuma

Subaru Eyesight Teknolojisini İlk Kez Outback’de Sunacak

SUBARU, SÜRÜŞ DESTEĞİNDE ÖNCÜ EYESIGHT TEKNOLOJİSİNİ AVRUPA’DA İLK KEZ YENİ OUTBACK’LE SUNACAK

Çarpışma önleyici sistemler alanında çok önemli bir adım olan EyeSight sürüş destek teknolojisi, Avrupa’ya Yeni Outback’le giriş yapıyor. SUV kategorisinde yeni nesil güvenlik anlayışını temsil eden Yeni Subaru Outback’in ön siparişle satışına, Kasım ayından itibaren başlanıyor. Outback, yeni iç ve dış tasarımı ve üst seviye donanım özellikleriyle Mart ayından itibaren bayilerde yerini alacak.
Subaru’nun SUV segmentinde konumladığı Yeni Outback modeli, yenilenmiş dış dizaynı, geliştirilmiş iç tasarımı ve daha da iyileştirilmiş sürüş konforuyla öne çıkıyor. Donanım seviyesi ve kalitesinde de iddialı olan Outback’te sportif gösterge paneli, ortada 5 veya 7 inçlik LCD bilgi ekranı ile akıllı telefon ve tabletlerdeki gibi geçme ve kaydırma özelliği gibi işlevler bulunuyor. Önde merkezi hoparlör ve arkada bas ile birlikte toplam 12 hoparlöre sahip harman/kardon ses sistemi, keyifli bir yolculuk sağlıyor.
Outback’te sürüş keyfini artıracak yenilikler de gerçekleştirildi. Ön camın açısı ayarlanarak aerodinamik yapısı iyileştirildi ve araçtaki vibrasyonu azaltmak amacıyla motorun araç ile bağlantı noktalarındaki takozlara sıvı ilave edildi.
Tüm modellerde standart özellik olan Sürekli Simetrik Dört Çeker sistemi, EyeSight sürüş desteği ve X-Mode sayesinde, yeni Outback bugüne kadar en iyi donanımlı versiyon olmanın yanı sıra Avrupa’daki SUV modelleri arasında en güvenli yeniliklere sahip araç olarak da öne çıkıyor. 
Subaru mühendisleri tarafından tasarlanan ve Avrupa pazarlarında ilk defa tanıtılacak olan EyeSight Sürüş Destek Sistemi, Sürekli Simetrik Dört Çekerin tanıtımından bu yana Subaru’nun çarpışma önleyici alandaki en büyük adımını temsil ediyor.
EyeSight sürüş destek teknolojisi 
2008’de Japonya’da tanıtımı yapılan Subaru EyeSight teknolojisi, araçlar, yayalar ve bisiklet kullanıcıları gibi hareketli nesneleri ya da raylar ve şeritler gibi sabit nesneleri algılamak için yalnızca stereo kamera teknolojisinin kullanıldığı ilk sistemdi.  EyeSight teknolojisi Subaru mühendislerinin, seksenlerin sonunda Subaru yerel araçlarında test edilen ve uygulanan milimetrik dalga radar ve lazer radar gibi diğer sistemlerin ardından kapsamlı bir araştırma ve gelişimi sonucunda ortaya çıktı. Yeni Subaru Outback’le Avrupa’da lanse edilecek olan EyeSight sistemi, son 25 yılda geliştirilen teknolojinin son yansıması olarak öne çıkıyor. Yeni nesil EyeSight versiyonu, önleyici güvenlik ve sürücü yükünü azaltma özelliklerini daha da ileriye taşımak için yaklaşık %40 oranında görüş açısının artırıldığı tamamen yenilenmiş stereo kameralara sahip.
 
İki adet yüksek çözünürlüklü CMOS (1) renkli kamera, sürücüye fazladan bir çift göz sunarak trafik durumunu izlemek için dikiz aynasına yerleştirilmiş bulunuyor. Subaru’nun sürücüyü kontrol altında tutma felsefesinin gerçek bir yansıması olan EyeSight, sürücünün yerine geçmiyor ya da otomatik sürüş sistemi görevi görmüyor. Sistem sürekli olarak sürüş koşullarını izleyerek,  yaklaşan bir tehlike hissettiğinde sürücüyü uyarıyor. Böylece de belirli koşullar altında oluşabilecek kaza riskini azaltıyor.
Motor, şanzıman ve fren sistemiyle eş zamanlı olarak çalışan EyeSight, sürücünün kaçma hareketinde bulunamadığı, fren pedalına yeterli şiddette basamadığı veya frene hiç basmadığı durumlarda harekete geçiyor. Sistem aynı zamanda trafik akışını da izleyerek aracın hızını buna göre düzenliyor. Yoldaki nesneleri algılayan diğer sistemlerin aksine, Subaru EyeSight bu nesneleri yalnızca algılamakla kalmayıp aynı zamanda da tanıyan, her bir nesneyle ilgili potansiyel riski değerlendiren ve yapılması gereken en uygun harekete karar veren oldukça sofistike bir yazılıma sahip. 
Sistem önce görsel bir uyarı sunuyor, sonra sesli bir uyarı sesi veriyor, sürücünün doğru hareketi yapmadığını, zamanında harekete geçmediğini ve bir nesneye vurmak üzere olduğunu tespit ederse devreye giriyor. Sistem özellikleri arasında; çarpışma öncesi fren uyarısı, çarpışma öncesi fren desteği, çarpışma öncesi otomatik fren, çarpışma öncesi gaz yönetimi, şeritten ayrılma uyarısı, şeritten kayma uyarısı ve uyarlanabilir sabit hız kontrolü bulunuyor.
Sistem ayrıca, motorun rölantiden çıkışını sınırlayabiliyor, sürücünün şerit içinde ve/veya şerit dışına kayması halinde sürücüyü uyarıyor, öndeki bir aracın 0-180 km/s hızla gitmesi durumunda fazladan fren gücü uygulayabiliyor, kaçma dönüş hızını artırabiliyor ve öndeki araçla 50 km/s hız farkına kadar aracı tam olarak durdurabiliyor.
Yapılan testlerde de en başarılı sistem Eyesight 
EyeSight sisteminin sunulduğu deniz aşırı bölgelerde, bağımsız kuruluşlarca yapılan çeşitli testler, sistemin en üst seviyede sonuçlar verdiğini gösteriyor. 9 markadan 26 modelin dâhil edildiği testten sonrasında, Otomotiv Güvenlik ve Yaralılara Yardım Ulusal Ajansı tarafından işletilen Japon Yeni Araç Değerlendirme Programı (JNCAP) geçen hafta bu sisteme sahip Subaru araçların en yüksek puanları aldığını duyurdu. Bu yıl Ağustos ayında, Kuzey Amerika Yol Güvenlik Sigorta Enstitüsü (IIHS, ABD’deki otomobil sigortacıları tarafından desteklenen bağımsız bir kuruluş), Subaru EyeSight donanımlı olan yeni 2015 Subaru Outback’e önden çarpışma önleme özelliği için en üst derece olan “Üstün” (0-6 skalasından 6 puan vererek) sıfatıyla “2014 yılının en başarılı güvenlik özelliğine sahip (TSP+)” otomobili ödülüne layık gördü.

27 Kasım 2014 Perşembe

Brisa, Stratejik Yönetim'deki üstün başarısıyla 'Hall of Fame' ödülüne değer bulundu?

Brisa, Palladium Group tarafından düzenlenen ve uluslararası iş çevrelerinde “Strateji Yönetimi Oscar”ı olarak bilinen ‘Hall of Fame’ ödülüne layık görüldü.


“Gelecek için en iyi yolculuğu tasarlama” vizyonu ile sürdürülebilirliği, inovasyonu ve girişimcilik ruhunu tüm iş süreçlerinin odağına yerleştiren Brisa, dünyanın önde gelen strateji ve teknoloji danışmanlığı, eğitim ve lisanslama kuruluşlarından Palladium Group tarafından “Balanced Scorecard Hall of Fame for Executing Strategy” (Stratejik Yönetimde Başarı) ödülüne layık bulundu.  
 
Brisa çalışanlarının kurumsal misyon, vizyon ve bunların hedefleriyle ilişkilerini daha iyi anlayarak doğru yönde değer katmalarını sağlayan “Strateji Evi” projesi, Dr.Robert S. Kaplan ve David P. Norton BSC kriterlerine göre değerlendirilerek, 28 Ekim günü Palladium Global Summit’in Boston’da düzenlenen açılış töreninde strateji ve performans yönetimi alanında dünyanın en prestijli ödülllerinden birine sahip oldu. 
Bayman: “İnovasyon ve girişimciliği başarı adımına dönüştürdük”
Brisa adına ödülü kabul eden Genel Müdür Hakan Bayman, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Stratejik planlama alanında, uluslararası düzeyde verilen dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olan Hall of Fame’i alarak önemli bir başarıya imza attık. Vizyonumuzda yaptığımız değişikliği, ‘Değişim için Değişin’ felsefemizden aldığımız güçle tüm iş süreçlerimize yansıtarak, bir sanayi şirketinden inovasyon şirketine dönüşme yolunda kısa zamanda önemli aşamalar kaydettik.  Tek bir vizyon altında belirlenmiş stratejileri, kişiler bazında günlük işlerimize indirgeyerek ve performans ölçümü yaparak bu başarıyı sağladık. Bunun yansımasını, müşterilerimize sunduğumuz inovatif hizmetler ve yarattığımız değerin yanı sıra finansal sonuçlarımızda da gördük. Bir takım olarak başarıya inanmamız, ve hedeflerimize odaklanarak azimle çalışmamız,  sürdürülebilirlik, inovasyon ve girişimciliği kurum kültürü haline getirmemiz de bu ödülü kazanmamızda büyük rol oynadı.”
 
Müşteri odaklı inovasyon anlayışının, iş ortaklarına ve müşterilerine sağladığı katma değerlere de değinen Bayman: “Müşteri beklentilerini en doğru şekilde anlamak ve karşılamak, inovasyon yaklaşımımızın temelini oluşturuyor. Müşteri deneyimini mükemmelleştirmek adına, Müşteri Temas Noktaları Yönetimi uyguluyor, Maslak’ta hizmet veren OtoPratik model mağazamız aracılığıyla müşteri beklentilerini, alışveriş ve memnuniyet döngüsünü birebir yaşayarak analiz ediyoruz. Buradan aldığımız geri bildirim, görüş ve önerilerle, hizmet ve sureç inovasyonuna odaklanarak müşterilerimize sunduğumuz hizmetlerde fark yaratıyoruz. Örneğin; ticari araçlara yönelik tüm filo yönetim çözümlerimizi aynı çatı altında buluşturduğumuz ‘Profleet’ kapsamında tamamen Brisa çalışanları tarafından geliştirilen dünyanın ilk ve tek mobil TIR bakım servisi Mobilfix, ağır ticari araçların periyodik bakım işlemlerini filoların araç parklarında gerçekleştirerek, zaman ve maliyetten tasarruf etmelerini, iş sürekliliklerini korumalarını sağlıyor. Bireysel müşterilerimiz içinse Ekim 2011 itibarıyla Türk lastik sektöründe bir ilke daha imza atarak, özellikle lastik satış noktalarına gitmeyi pek tercih etmeyen kadın sürücüler ve iş yoğunluğundan lastik değişimine zaman ayıramayan araç kullanıcıları için, www.lastik.com.tr internet sitesinden adreste lastik değişimi ve lastik bakımı hizmetine başladık. Yine Türkiye'nin ilk ‘sosyal seyahat’ platformu olma özelliği taşıyan Tripin sayesinde; kullanıcılara seyahatlerindeki tüm rotaları dijital ortama taşıyabilme, rotalarına ait fotoğrafları, durakları, notları ve videoları da arkadaşlarıyla paylaşabilme imkanı sağlıyoruz. Sunduğumuz inovatif hizmetlerle, tüm paydaşlarımızın yolculuğuna değer katmak, en büyük amacımız.”

Palladium Grup CEO'su John McClellan ise bu yılki organizasyonda ödüle 5 farklı kıtada 12 ülkeden toplam 14 kurumun ödüle layık görüldüğünü belirterek, "Bu organizasyonların her biri, strateji yönetimi alanında gerçek birer usta olduklarını kanıtladılar. Dr. Robert S. Kaplan ve David P. Norton BSC strateji yönetimi kriterlerine göre sürdürülebilir performans göstererek Hall of Fame’e katılmaya hak kazanmak, sınırlı sayıda elit organizasyona nasip olan küresel bir gurur kaynağı" dedi.
 
2010’dan bu yana net karını ikiye katladı. 
2003 yılında dahil olduğu Balanced Scorecard uygulamasında, 2010 yılında yeni vizyonu doğrultusunda önemli revizyonlar gerçerleştiren Brisa, strateji planını güncelledi. Bunun sonucunda, yurt içi satış gelirleri %24, toplam satış gelirleri %10 artarken, net karı ise 2 katına çıktı. 
 
2011-2013 yılları arasında İzmit Üretim Tesisleri’ne toplam 214 milyon USD yatırım gerçekleştiren Brisa, Aksaray Organize Bölgesi’ndeki ikinci fabrikasının inşaatına 300 milyon USD başlangıç yatırımı ile bu yıl sonunda başlayacak. 
 
Mobilfix ile TİM İnovasyon Haftası’nda “Müşteri Odaklı Hizmet İnovasyon Ödülü”ne layık görülen, İSO İnovasyon Ödülleri’nde ise “Stratejik Planlama” alanında ödül kazanan Brisa, 2014 Avrupa İş Ödülleri yarışmasında “Ulusal İnovasyon Şampiyonu” seçildi ve şimdi uluslararası platformda Türkiye’yi temsil edeceği günü bekliyor.  
 
Brisa, global lastik üreticileri arasında 37. sırada; Türkiye'nin En Değerli Şirketleri Araştırması (Brand Finance) sonucuna göre ise 39. sırada bulunuyor. 

26 Kasım 2014 Çarşamba

“Peugeot ile Engelsiz Yaşam” projesine Felis Ödülü

Peugeot ile Engelsiz Yaşam” projesi, MediaCat tarafından düzenlenen Felis Ödülleri’nde PR Bölümü “Otomotiv, Otomotiv Yan Sanayi ve Hizmetleri” kategorisinde birinci oldu.


MediaCat tarafından düzenlenen 09. Felis Ödülleri’nin Medya ve PR bölümlerinin sonuçları İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen ödül töreniyle açıklandı.
 
Medya, Yaratıcılık, Halkla İlişkiler ve Dijital olmak üzere dört ana bölümden oluşan MediaCat Felis Ödülleri’ne bu yıl 1700'ün üzerinde proje başvurdu. Bu yıl ilk defa PR Bölümü açılan Felis Ödülleri’nde Toksü & Chase Halkla İlişkiler “Peugeot ile Engelsiz Yaşam” projesi ile “Otomotiv, Otomotiv Yan Sanayi ve Hizmetleri” kategorisinde Felis Ödülü’ne layık görüldü. Ödülü PR Bölümü Jüri Başkanı Necla Zarakol takdim etti.
 
2013 yılında sürdürülebilir kalkınma hedefiyle başlayan “Peugeot ile Engelsiz Yaşam” projesi T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın desteği, T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve UNDP – Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı işbirliği ile engellilerin sosyal yaşam seviyelerini artırma ve farkındalık yaratma konusunda güçlü adımlarla ilerliyor.

25 Kasım 2014 Salı

Yeni Nissan Juke Böyle mi Tasarlanacak?

Nissan'ın çoğu kullanıcı tarafından şirin bulduğu otomobili Juke yayınlanan bir fotoğraf ile "tamamen değişiyor mu?" sorularını akıllara getirdi.


Yaklaşık 420 Bin adedin üzerinde satış rakamına sahip olan Juke seriyi tamamlamak için tamamen yenileniyor mu? Bu soru internete sıza bir kaç fotoğraf üzerine ortaya çıktı. Model fotoğrafta yayınlanan şekli ile üretilirse köklü bir değişim geçireceği aşikar. Ancak modelin ailedeki geleneksel tasarım çizgilerine dönüşeceği bir gerçek. Selefine göre daha keskin hatlarla sunulacağı varsayılan model daha nimaik görünüyor. Özellikle tampon tasarımı modeli çekici kılıyor. Modelin üretilip üretilemeyeceği de şimdiden merak konusu.

24 Kasım 2014 Pazartesi

Lassa'dan yeni nesil kış lastiği: Snoways 3

Bu yıl 40. Yaşını kutlayan Lassa, kışın hem ıslak hem de kuru zeminde performansından taviz vermeyen yeni kış lastiği Snoways 3’ü kullanıcıların beğenisine sunuyor.


Snoways 3, karlı ve buzlu zeminlerdeki üstün çekiş, yol tutuş ve frenleme özelliklerini
TUV testlerinde bir önceki nesil Lassa kış lastiğine kıyasla gösterdiği %107 oranındaki başarıyla kanıtladı.
 
Zorlu kış koşullarına göre geliştirilen Snoways 3, gelişmiş sırt desenindeki daha geniş doğrusal oluklar sayesinde daha yüksek su tahliyesi sağlayarak suda kızaklama riskini azaltıyor. 
 
Optimize edilmiş karkas dizaynıyla daha dengeli basınç dağılımı ve kış mevsiminde tüm yol şartlarında üstün tutunma sağlayan Snoways 3,  Kuzey Avrupa’nın zorlu kış koşullarında yapılan testlerde çekiş, slalom ve fren testlerinde yüksek başarı gösterdi.
 
Alman otoritesi TUV-SÜD onaylı teknoloji…
 
Karlı, ıslak ve buzlu zeminde üstün çekiş, yol tutuş ve frenleme performansı sağlayan yeni Snoways 3, Alman menşeli bağımsız denetleme kuruluşu TUV-SÜD'ün testinde de bu başarısını kanıtladı. TUV testinde tüm kar parametrelerinde gösterdiği üstün performansla Snoways 3’ün genel kar performansında bir önceki nesil Lassa kış lastiğine göre %107 oranında iyileşme gerçekleşti. 
 
Snoways 3, bir önceki nesline göre daha iyi karlı ve buzlu zemin performansının yanı sıra daha düşük yuvarlanma direnci sayesinde yakıt tüketimini azaltarak hem araç kullanıcılarına tasarruf sağlıyor, hem de çevremiz için zararlı olan karbon salımını düşürüyor. 
Yeni Snoways 3’ün öne çıkan teknik özellikleri:
  • Karlı, ıslak ve buzlu zeminde üstün çekiş
  • Üst düzey yol tutuş ve frenleme 
  • Optimize edilmiş karkas dizayn ile daha dengeli basınç dağılımı
  • Daha yüksek su tahliyesi ve daha az suda kızaklama riski
Yeni Snoways 3 kış lastiklerini 15 Kasım tarihine kadar Lassa, Bridgestone, OtoPratik, Lastiğim, Lastik Vs. ve Speedy satış noktalarında 400 TL'lik alışverişe anında 40 TL indirim avantajıyla almak mümkün. 
 
Brisa hakkında
Dünyanın en büyük lastik üreticisi Bridgestone ile Sabancı Holding’in ortak kuruluşu olan Brisa, Türkiye lastik endüstrisinin lideridir. Brisa’nın kökleri, Sabancı Holding ve ortaklarının girişimiyle 1974 yılında kurulan Lassa ile atılmıştır. Lastik sektöründe dünyada yaşanan gelişmelere paralel olarak; 1988 yılında Sabancı Topluluğu ile Bridgestone Corporation arasında gerçekleşen ortaklık sonucunda Brisa, bugünkü adını almıştır ve 25 yılı geride bırakmıştır.
1993 yılında ilk Ulusal Kalite Ödülü’nü kazanan Brisa, 1996 yılında da iş mükemmelliği konusunda gösterdiği üstün performans sonucu Avrupa Kalite Büyük Ödülü’nü kazanan ilk Türk şirketi olmuştur. Brisa, bugün Avrupa’nın yedinci büyük lastik üreticisi konumundadır. Brisa Kocaeli Üretim tesisleri, 361.000 m2’ye ulaşan kapalı alanıyla, dünyanın tek çatı altındaki en büyük lastik fabrikalarından biridir. Bu tesis, aynı zamanda, Bridgestone’un dünya üzerindeki en önemli üretim üslerinden biri olma özelliğini de taşımaktadır. Brisa, Aksaray OSB’de kuracağı 4,2 milyon adet lastik üretim kapasitesine sahip yeni bir üretim tesisini 2018 yılında devreye almayı planlamaktadır. 
 
Türk ekonomisine olduğu kadar ülkenin toplumsal gelişimine de önem veren Brisa, sürdürülebilirlik faaliyetlerini çevresel, ekonomik ve toplumsal açıdan ele almaktadır. Biyoçeşitliliğe katkıda bulunduğu ‘Turnalar hep uçsun’, eğitime katkısını ortaya koyduğu ‘Brisa Mensupları Öğrenimi Destekleme Derneği’, trafikte güvenli sürüşe katkı sağladığı ‘Lassa Yola Sağlam Çık’ ve kültürel bir değer olan ‘Brisa Müzesi’ bu anlamda ön plana çıkan projeler arasında yer almaktadır.
 
‘Gelecek için en iyi yolculuğu tasarlama’ vizyonuyla çalışmalarını sürdüren Brisa, bir sanayi şirketinden inovasyon şirketine dönüşümünü hızla devam ettirmektedir. 
 
2014 yılında “Türkiye’nin lastik markası’ Lassa’nın 40. yılını kutlayan Brisa, Bridgestone, Lassa ve Dayton lastik markaları, Bandag kaplama markası, OtoPratik ve Lastiğim satış noktaları, lastik.com.tr adreste lastik değişimi ve bakımı web sitesi, Mobilfix ticari araç filolarına yerinde bakım sağlayan mobil bakım servisi ve Lastik Oteli lastik saklama hizmeti ile Türkiye’ye değer kazandırma kararlılığındadır.

23 Kasım 2014 Pazar

Trafik Kazalarında Yaralanan Her 3 Kişiden 1’İ Hayatını Kaybediyor

STK’LAR ‘YOL GÜVENLİĞİ’ İÇİN İSTANBUL’DA TOPLANDI


 Günde ortalama 10 kişinin ölümü ve 800’e yakın yaralanmayla sonuçlanan trafik kazalarında alınması gereken tedbirleri ülke gündeminde öncelikli sıraya taşımak amacıyla Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri “Yol Güvenliği Sivil Toplum Buluşması” adıyla 9-10 Kasım tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen toplantıda biraraya geldi. Toplantıda, Türkiye'de trafik kazalarına bağlı oluşan yaralanma ve ölümlerin yüksekliği göz önüne alınarak; ilgili sivil toplum örgütleri ve meslek kuruluşları ile Küresel Yol Güvenliği Programı kapsamında bir çalışma grubu oluşturulup, durum raporu hazırlanması kararı alındı.
 
Toplantıya konu ile ilgili davet edilen meslek grupları ve sivil toplum kuruluşları katıldı. Bloomberg Vakfı desteğiyle, Sağlık Enstitüsü Derneği ve Association for Safe International Travel(ASIRT) ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya katılan örgütler arasında; Tüketici Hakları Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Barolar Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Tıp Hukuku Derneği, Göğüs Cerrahisi Derneği, Türk Uyku Tıbbı Derneği, Türk Toraks Derneği, Türk Geriatri Derneği, Türk Nöroşirurji Derneği, Adli Tıp Uzmanları Derneği, Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği, Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği, Türkiye Acil Tıp Derneği, Türk Nöroloji Derneği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Acil Tıp Uzmanları Derneği, Paramedik Derneği, Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği temsilcileri yer aldı.
 
Toplantıda sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, Sağlık Enstitüsü Derneği’nin, sağlık konusunda çalışan birçok meslek örgütüyle ortak bir platform yaratmaya karar verdiğini söyledi. Amaçlarının trafik kazalarında, günde ortalama kaybedilen 10 kişinin ve 800 yaralının uzun dönem sakatlığını engellemek olduğuna değinen Dağlı, “Henüz kanunlarımız trafik kazalarında meydana gelen bütün yaralanmaları önleyecek düzeye gelmedi. Kanunlarımızın iyileştirilmesi, kanunları uygulamanın kamu otoritesi tarafından sağlanması ve halkın farkındalığının arttırılması gerekiyor, bizde bu amaçla çalışmalarımıza devam ediyoruz” diye konuştu.
 
“KAZADA YARALI KURTULANLARIN AKİBETİNİ BİLMİYORUZ”
 
Dağlı, “Bugüne kadar trafik kazaları, olay yerinde ‘şu kadar ölü bu kadar yaralı’ diye anons edilip dosya kapatılıyordu. Ülkemizde trafik kazalarında yaralananların her 3’ünden 1’i hayatını kaybediyor. Fakat sağ kalan yaralıların uzun dönemde neler yaşadığını, organ kayığlarını, sakat kalıp kalmadıklarını, ne kadar kalıcı izlerinin kaldığını, hayata tamamen dönüp dönemediğini kamuoyu bilemiyor. Biz çalışmalarımızla bu yaralıların hayatını, çektikleri büyük sıkıntıları, uzun dönemde geçirdikleri sancılı dönemleri halkımıza göstererek insanlarımızın emniyet kemerlerini bağlamalarını ve otoritelerin kanunları biraz daha iyileştirmesini sağlayacağız” dedi.
 
Toplantıda söz alan Sağlık Enstitüsü Derneği Yol Güvenliği Program Direktörü Tanzer Gezer ise; “Trafikte yaşanan kazaların bir türlü gündem bir maddesi olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Acının çok büyük olduğu, günde ortalama 10 can kaybı yaşandığı bir ülkede yaşadığımızı belirtmek isterim. Trafik kazalarında yaralananların yüzde 30’u da hastanelerde yaşamını kaybediyor, fakat insanlara yansıyan sadece olay yerinde olan ölümler. Kaza sonrası yaralıların yaşadığı sıkıntıları insanlara gösterip, empati yapmasını sağlayarak toplumun trafik kazaları konusunda daha duyarlı olmasını ve trafikte daha dikkatli olmasını sağlamayı hedefliyoruz. Türkiye’de trafik kazalarının oluş biçimi ve sonuçları açısından bir halk sağlığı sorunu olduğu açıktır. Trafik kazaları en çok 15-44 yaş grubunda görülmektedir. Ancak, bu tespit, diğer yaş ve bireysel özelliklerin dikkate alınmasını dışlamamalıdır. Trafik kazalarının durumuna ve kazaların yarattığı sağlık, sosyal, ekonomik, vb. her türlü sonucuna ilişkin güncel bilimsel ülke düzleminde verilere ve araştırma sonuçlarına gereksinim olduğu düşünülmektedir.” diye belirtti.
 
Toplantı ile ilgili açıklanan sonuç bildirgesinde yer alan maddelerden bazıları ise şu şekilde:
 
Öncelikli hedefin trafik kazalarının olmamasını sağlayacak koşulların yaratılması gerektiği ve aşağıdaki temel sorumluluklar kapsamında bu gereklilikle ilgili olarak öncelikli adresinin kamusal mekanizmalar olduğu düşünülmektedir. Kanunlarda var olan eksikliklerin acilen giderilmesi, kanunların uygulanması, herkes için eşit uygulanması ve sürekli uygulamanın izlenmesi iradesi oluşmalıdır.
 
Yol güvenliği ile ilgili olarak karayolu, denizyolu demiryolu, havayolu seçeneklerinin gözden geçirilerek eksik altyapının tespitinin tamamlanması ve gerekli düzenlemelerin yapılması, herkesin güvenle kullanabileceği toplu taşıma olanaklarının sağlanması sosyal devlet bilinci gereğidir. Toplumda trafik kuralları ile ilgili bilgi, tutum ve davranışın istenilen düzeye getirilebilmesi için farkındalık ve eğitim çalışmalarının yapılması, sivil toplum katılımına fırsat verilmesi önemlidir.
 
Toplam nüfus içinde yaşlı nüfusun payı %7,7’dir (5.891.694 kişi). Fonksiyon kaybı, yeti yitimi (görme-işitme-hareketlerde yavaşlama) olan yaşlı sürücüler, yaya yaşlılardan daha çok risk altındadır. Yaşlı (örneğin 75 yaş ve üzeri) sürücülerin kaza nedenli ölme riski 5 kat daha fazla, yaralanma riski 2 kat daha fazladır.
 
Her trafik çarpışması sonrasında adli tıbbi inceleme yapılması; ölüm nedeni, ölüm orijini, kaza oluşumunda hastalık etkisi, ölümü kolaylaştıran hastalık var mı, kaza sonrası ihmal - hata, kaza sonrası meydana gelen olaylar ölümde etkili mi, kişinin araç içindeki pozisyonu, kazadan uzun süre sonra meydana gelen ölümlerde nedensellik bağının tespit edilmesi, çarpışmaların nedenlerini ortaya çıkartmak ve önleyici tedbirlerin alınması, tedavilerin uygun şekilde yapılandırılması için çok önemlidir.
 
Tüm dünyada insanların yaralanmasına neden olan olaylar arasında en yüksek oran trafik kazalarınındır (%28). Trafik kazaları, en önemli çoklu (multiple) travma nedenidir. Acil bakım ve ilk yardımda iyi bir travma yönetimiyle travmalara bağlı ölümler önlenebilir.
 
Koruyucu hekimlik çalışmalarına yol güvenliği dahil edilmelidir.
 
Ölümlerin önlenmesinde, sayısal ve donanımsal yeterlikte 112 ekiplerinin arttırılması , uygun yere hızlı transport gereklidir. Trafik kazalarındaki yaralanmalar üzerine uzmanlaşmış
 
donanımlı Acil Servisler kurulması da önemlidir. Trafikte yaşanan travmalar üzerine uzmanlaşmış sağlık personeli acil servislerde ayrıca bulundurulmalıdır. Diğer travmalarla ilgili uzmanların katkılarının efektif olması sağlanmalı ve ileri eğitimli personel yeterli sayıya getirilmelidir.
 
Öncelikli konular; Kaza yerine ulaşımda yaşanılan aksaklıkların önlenmesi, acil sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, sağlık çalışanlarının trafik kazalarına yönelik öncelikli müdahaleler konusunda bilgi, tutum ve davranışlarının güncel tutulması için eğitimlerin uzmanlık dernekleri başta olmak üzere ilgili meslek örgütleri tarafından sağlanabilmesinin yönteminin geliştirilmesi, sağlık kurumuna gereksinim duyan yaralıların en yakın sağlık kurumuna ulaştırılabilmesini engelleyen koşulların iyileştirilmesi, ulaştırıldıkları sağlık kurumlarında en üstün sağlık hizmetini almalarının sağlanması, bu konuda teknik donanım dahil varsa eksikliklerin giderilmesi, meydana gelmiş yeti yitimi/sakatlık durumlarında da gereksinim duyulan hizmetlerin ulaştırılmasının sağlanması gerekmektedir.
 
Emniyet kemeri ve diğer tertibatların koruyuculuğunun bilimsel olarak ölçümlenmesi ve sonuçlarının yaygın olarak paylaşılması önemlidir.
 
Geniş kitlelerin eğitiminde ve toplumsal farkındalık yaratılmasında en önemli paydaş olarak basının sık sık bilgilendirilmesi için medya araçlarının belirlenmesi, medya dilinin hasta hakları, insan hakları odaklı olarak geliştirilmesi gerçekleştirilmelidir.
 
Yol güvenliği ile ilgili sosyal politikaların oluşturulmasına sivil toplum katkısı yaratabilmek için sağlık verilerin toplanması, retrospektif maliyet analizinin gerçekleştirimesi, oluşturulan iletişim ağının daha geniş sivil toplum yelpazesine kavuşturularak hayata geçirilecek uzmanlık platformunun işlevsel kılınması hedeflenmiştir.

22 Kasım 2014 Cumartesi

Yepyeni Mazda CX-3 kompakt crossover SUV

Mazda, 2014 Los Angeles Auto Show'da Mazda CX-3 lansmanını yapıyor.


Yeni kompakt crossover SUV, SKYACTIV Teknolojisi ve KODO-Hareketin Ruhu tasarımı özelliklerine sahip olan Mazda'nın yeni nesil ürün hattındaki araçların beşinci modeli. CX-3, kişinin bir araçta arayacağı tüm özellikleri sunuyor: çok güçlü ve tarz sahibi bir tasarım, yalnızca müşterinin kullanım kolaylığı düşünülerek geliştirilmiş özellikler ve Mazda’nın her modelinde önemsediği uyumlu sürüş hissi.

Güzel ve zarif tasarımın devamı olarak, bir araçta tüm hayatın anlatıldığı KODO ruhunda yaşam bulan keskin hatlar ile hız hissiyatı betimlenmiştir. Araç içinde, kullanılan malzeme detaylarına özenle dikkat çekilerek etkileyici derecede zarif ve kaliteli bir kabin ortamı yaratıldı. Muhteşem çevre ve güvenlik performansının yanı sıra çok uyumlu bir sürüş zevki gerçekleştirmek amacı ile CX-3 dikkatlice işlenmiş tüm SKYACTIV Teknolojilerine sahip.

Güç aktarma özellikleri arasında SKYACTIV-D 1.5-litre temiz dizel ve SKYACTIV-G 2.0-litre doğrudan enjeksiyonlu benzinli motorlar bulunuyor. Mazda’nın yeni nesil AWD sisteminin yanında her bir seçenek, önemli ölçüdeki düşük emisyonlarıyla birlikte güçlü ve doğrusal sürüş performansı sunuyor. Aynı zamanda müşterinin sürüş keyfini arttırmak adına model, araç içi bağlantı sistemi MZD Connect* ve i-ACTIVSENSE gelişmiş güvenlik özellikleri gibi Mazda’nın çok çeşitli son teknolojilerini de sunuyor.

Mazda'nın son tasarımı ve teknolojisiyle Mazda CX-3, şehir içi sürüşten harika şehirdışı seyehatlere kadar her ortamda müşterinin yaratıcı hayat tarzına uyum sağlamak için üretilen bir araç. Model 2015 yılı ilkbaharından itibaren Japonya’da dünya satışlarına başlayacak ve Mazda ürün hattının yeni temel modeli olması bekleniyor.

* Japonya, ABD, Kanada ve Meksika'da Mazda Connect olarak bilinmektedir.


1. Tasarım

KODO’nun son ürünüyle sofistike güzelliğin izinde

CX-3 tasarımı, en şık şekilde Mazda’nın KODO tasarımını ifade ederken güzellik ve sofistikeliğin izinden gidiyor. Güçlü ve oldukça canlı formu, Mazda tasarımcılarının da istemiş olduğu ve geleneksel sınıflarla sınırlandırılamayan aracın kusursuz şekilde ifade edilmesini sağlıyor. Tasarım ekibi, güzelliğin net bir ifadesi ve aracın dışı için ise radikal bir tarz yaratmak için çalıştılar. Buna, güzelliğinin ve gereksiz her bir öğeyi çıkarmak için verilen özenli çabaların temelini oluşturan oranları geliştirmek için benzersiz bir yaklaşım sayesinde ulaşıldı. İç mekân için de, ortamın uygun şekilde ifade edilebilmesi adına güçlü bir çaba verildi.  Kullanılan malzemelerin ince dokularıyla birlikte, yüksek kaliteli ve sofistike bir kabin ortamı yaratıldı.

Gövde

  • CX-3’ün ön kısmı, modelin tarz sahibi oranlarıyla uyumlu cesur bir görünüm sergilemek için tasarlandı. Yatay şekilde akan yoğun bir enerji ifadesi oluşturmak için ön ızgara, gümüş renkli ön kenarlarıyla birlikte yedi ucun birleşiminden oluşuyor. İmza niteliğindeki kanat, düz metalden üretilmişçesine kalın ve üç boyutlu. Tüm gövdeyi sarmalayan güçlü hız hissinin başlangıç noktasını oluşturuyor.
  • Far düzeneği, geri doğru bakan gözler gibi ince ve keskin bir tasarım oluşturmak için dönüş sinyallerini ana far ünitesinin dışında konumlandırıyor. İmza niteliğindeki kanadın uçları ise, entegre LED aydınlatma çizgileriyle farlara doğru uzanıyor. Modelin sert ifadesini arttırarak kısa farları çevreleyen ışıklı imzayla kusursuz bir biçimde birleşiyor.
  • A-sütunlarının altına doğru uzanması için arkaya doğru itilen ön çamurlukların üst noktasıyla birlikte, CX-3'ün yan görünümü aracın normal boyutlarından çok daha büyük bir gövde hissi uyandırıyor. Aşağıdaki üç bölüm için gövde yüzeyinin her bir noktasındaki zengin ifade ve gizli değişikliklerin oluşumuna oldukça özen gösterildi: Gövdenin ön yarısı, uzayıp giden bir şekille uzun bir burna sahip; kabin bölümü D-sütunlarından elektrik geçirilmesiyle elde edilen pürüzsüz bir görünüme sahip ve gövde arkasındaki düz parça ise güçlü bir görünüm kazandırıyor.
  • Arka tarafa temiz bir görünüm ve güçlü bir dayanıklılık hissi katan kısa bir uzantı tasarlamak için plaka, arka tamponun üst kısmına yerleştirildi.
  • CX-3, yeni geliştirilen Seramik Grisi Metalik gövde rengine sahip. İnce şekilde bilenmiş metalik yüzeyinin ve güçlü sağlamlılık hissinin ifadesi, kendine gelen ışığa bağlı olarak görünümü değiştiriyor.
  • CX-3, güçlü bir sürüş sunan ve pozitif bir duruş hissi veren geniş çaplı lastiklere sahip. Opsiyonel olan 18 inç lastikler, metal grisi renkle boyanmış ve işlenmiş metalin parlaklığıyla kontrast oluşturulmuş kalın ve yontulmuş kollara sahip.


Kabin

  • Kabin, gövde tasarımıyla uyumlu bir şekilde yüksek kaliteli ve sofistike bir his veriyor. Alan tasarımlarının uyumu ve kullanılan malzemelerin kalitesi dâhil her bir detaya çok fazla özen gösterildi.
  • Kabini çevreleyen karakter çizgisi ve kapı döşemesinin derin oyuntulu üç boyutlu şekliyle birlikte nispeten yüksek kemer çizgisi, ön koltuk alanı için rahatlık ve açıklık hissi yaratıyor. 
  • Tüm bilgiler görüntüleniyor ve kontrol sistemleri ise Mazda’nın göz hizasındaki kokpit konseptine dayanan sürücü odaklı tasarımla uyumlu bir konumda bulunuyor.
  • Gösterge paneli başlığını kaplayan yumuşak malzemenin ön kenarı, olgunluk özelliği katan dikişli bir görünüme sahip.
  • Kabinin parlak ve yüksek kalitede görünmesi için her bir nokta yeniden geliştirildi. Kapı döşemesindeki kolçaklarda ve taban konsolu dizliklerinde kullanılan koyu kırmızı vurgular ile düz metalden oyulmuş gibi görünen iç kapı kolu uçlarındaki keskin şekil bunlara örnek verilebilir.
  • Sofistike bir ortam görünümü veren saf beyaz deri ve siyah Lux Suede® tercihi gibi farklı koltuk malzemelerinin birleştiği noktalarda ise ince şeritler kullanıldı.
2. Donanım
İnsan odaklı donanımlarda gerçek kullanım kolaylığı amaçlandı

Stil sahibi oranlara ulaşmak adına KODO tasarım dilinin son ürününün uygulanmasına ek olarak, CX-3 tasarımcıları yeterli genişlikte alan sağladılar. Amaç, bir aracın nasıl olması gerektiği konusunda Mazda’nın vizyonunu doğru şekilde temsil eden bir donanıma ulaşmaktı.  Sonucunda da CX-3, kendi crossover SUV donanımına özgü olan bir kullanım seviyesi sunuyor. Sürücülere ihtiyaçları olan net görüşü sunan araca binmek ve inmek kolay. Aynı zamanda araç, sürüş sırasında daha fazla güven veren düşük kütle merkezli bir oturma pozisyonu sunuyor. Aynı zamanda müşterinin aktif yaşam tarzını destekleyen araç içi bağlantı sistemi olan gelişmiş MZD Connect* donanımına sahip.

Boyutlar, konfor ve iniş/biniş kolaylığı

  • 4,275 mm (toplam uzunluk), 1,765 mm (genişlik) ve 1,550 mm (yükseklik, yüksüz, köpek balığı yüzgeci anten dahil) boyutlarına sahip gövde, şehir içinde sürüşte ya da park ederken bile CX-3’ün kolay idare edilmesini sağlıyor. Uzun burun 910 mm ön konsol çıkıntısına sahip, yekpare görünümlü arka çıkıntı 795 mm ve dingil mesafesi 2,570 mm. Bu da, konforlu koltuklar için yeterli yer sunarken akıcı oranlar oluşturuyor.
  • Ön koltuklarda, oturan kişinin ölçüsü ne olursa olsun rahat etmesi için iki ön koltuk arası yeterli mesafe, omuz boşluğu ve diz mesafesi bulunuyor.
  • Arka koltukların konumu, ön koltuklara göre kabin merkezine daha yakın ve kalça noktası ön koltuklardan daha uzun tutuldu. Ortaya çıkan düzen sayesinde, arka koltuklarda oturan yolcular ön tarafı daha kolay görebiliyor ve ön koltuklarda çaprazlama oturan kişilerle muhabbetin tadını çıkarabiliyorlar.
  • CX-3'ün kalça noktası, hem ön hem de arka koltuklar için optimal düzeyde ayarlanmıştır. Vücut ölçüsüne bakılmaksızın herkesin kabine rahatça binip inmesini sağlamak adına, asılı yan eşik yapısı ve arka kapıların alçak bölümüyle birleşir.

Sürüş Pozisyonu

  • Sürücünün göz hizası 1,250 mm’ye ayarlanmıştır. Optimal bir sürüş pozisyonu, sürücünün net bir görüşle sürüş keyfini yaşamasını ve güven duyarak aracı kullanmasını sağlar.
  • CX-3, ön tarafta çok geniş bir görüş alanına sahiptir. Aynı zamanda, dış dikiz aynalarının kapıların gövde paneli üzerine yerleştirilmesi de ön pencere ve ayna arasındaki görüş alanını genişletir. Arka görüşü en üst seviyeye çıkarmak için, kemer hattının arka taraf yüksekliği ve C sütunlarının pozisyonu özenle tasarlanmıştır ve kelebek camları yerleştirilmiştir.
  • Ön tekerleklerin öne doğru konumlandırılması ve aralarındaki pedalların şekli ve mesafenin optimizasyonu, sürücünün rahatça oturduğu, bacaklarını uzatabildiği ve pedallara daha doğal ulaşabildiği optimal bir sürüş pozisyonu sunmaktadır. Sürgülü organ tipi gaz pedalı kullanılmıştır.
  • Her bir kontrol cihazı için optimum pozisyona ulaşmak adına çok çalışılmıştır. Vites kolunun ön konsolun en üstüne yerleştirilmesi sayesinde, sürücü vites kolu ve direksiyon arasında elini kolayca hareket ettirebilir ve aşırı güç uygulamadan vites kolunu kolayca çalıştırabilir. Kontrol kumandası, ele uyumlu şekilde tasarlanmıştır.
  • Muhteşem uyum ve tutuşla birlikte rahat bir sürüş için koltuk arkalıklarının ve minderlerinin yanı sıra koltukların şekli ve dayanıklılığının optimize yapısı, koltuk minderlerinde ve arkalıklarında kullanılan titreşim emici özelliğe sahip üretan köpük malzeme ile birleşiyor. Arka koltukların uzatılmış arkalıkları ise koltukların daha geniş olmasını sağlamaktadır.


İnsan-makine ara yüzü (HMI) ve araç içi bağlantı sistemi

Mazda’nın yeni nesil HMI’si, en önemli öncelik olan güvenliğin izinden gidiyor. Kokpit tasarımı, doğru sürüş pozisyonunu korurken ve emniyetli sürüşe konsantre olurken sürücülerin büyük miktarlardaki bilgiyi işlemelerini sağlamaya yönelik uyarı kokpit konseptine dayanmaktadır.

Sürücüye gerekli olan bilgi ve gösterge panelini kontrol etme cihazları, güvenlik için optimal düzeyde konumlandırılmıştır. Bunlar arasında Aktif Sürüş Ekranı, yedi inçlik orta gösterge paneli ve HMI Kumandası da mevcuttur.

MZD Connect*, hareket halindeyken bile internet bağlantısı ve iletişim gibi işlevlerin daha güvenli ve daha kolay yapılmasını sağlayan bir araç içi bağlantı sistemidir. Çok büyük bir rahatlık sağlar ve eller serbest telefon özelliği, kısa mesajların alımı gibi Bluetooth® hizmetleri ile HARMAN** Aha™ dâhil internet radyosu da sunar.